Royal Pirates'ı son gördüğümüzden beri neredeyse bir haftadan fazla süre geçti ama Kota Kinabulu ve Kuala Lumpur'da ekibimizin onlarla buluşması sanki dün gibi. Koreli üç üyeli band Love Toxic turları için Malezya'daydı.
K-popped! Bentley'deki iki konser alanında da konserden hemen önce onlarla buluşmayı ayarlayabildiği için çok şanslıydı. Özel röportaj onların resmi basın konferansından sonra gerçekleştirildi. Onlarla keyifli röportajımız sizlerle!
Eğer bir günlüğüne Royal Pirates'tan diğer bir üye olsaydınız, kim olurdunuz? Ve onun yerinde olunca ne yapardınız?
James: Sanırım ben Moon olurdum.. Çünkü ne istersem yapabilirdim. (gülüyor) Kendim olduğumda diet veya başka şeyler için sürekli endişeleniyorum, bu yüzden başka birinin bedeninde olduğumda bunlara dikkat etmem gerekmez. Ne istersem yerim ve tekrar kendi bedenime dönerim.
Moon: Ben James olurdum. 197cm boya sahip olmak nasıl hissettiriyor görmek isterdim. O kadar yüksekten dünya nasıl görünüyor görmek isterdim.
James: Çok da kötü değil. (gülüyor)
Sooyoon: Sanırım ben... (uzun bir düşünce arası) Moon olurdum. Dışarı çıkıp takılırdım. Çünkü bu Moon'un her zaman yapabildiği en iyi şey.
Asla yemeyeceğiniz herhangi bir yiyecek var mı?
Moon: Ben balıklı yiyecekler yiyemiyorum. İstiridye, karides veya deniz kokan şeyler. Ve Kore' sundae'sini biliyor musunuz? Onu da yiyemiyorum.
Sooyoon: Neredeyse her şeyi yiyebilirim. Ama sanırım çok çiğmiş gibi görünen yiyecekleri yiyemem. Örneğin tavuk ayağı gibi. Ve kesinlikle köpek eti yiyemem, çünkü köpekleri çok seviyorum.
James: Ben çiğ tofu yiyemiyorum. Daha yeni bir çok yemeğe karşı alerjim olduğunu öğrendim ve Law of the Jungle programında doğaya da alerjim olduğunu keşfettim (gülüyor).
Moon: Bay Alerji. Bu James'in süper kahraman ismi olabilir (LOL)
Okulda en sevdiğiniz ders neydi?
Moon: Tarih.
Sooyoon: Sanırım benimki matematik ve edebiyattı. İngilizce'de çok iyi olmamama rağmen. Sadece kendi hikayem hakkında konuşur ve ödevler hazırlardım.
James: Ben de. İngiliz Edebiyatı'nı seviyorum.
Bir kız olsaydınız, hangi üye ile çıkardınız?
James: Öncelikle neden bu soru bütün röportajlarımızda geliyor? (gülüyor). Bu boyla kız olmak biraz tuhaf olurdu.
Moon: Bu çocuklarla ilgileneceğimi sanmam.
Sooyoon: Birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Bu tuhaf olurdu.
Müzik dışında son zamanlarda neyle ilgileniyorsunuz?
Moon: Gundam'a çıldırıyorum. (Japon animesi) Şu anda Gundam ve Star Wars figürlerini koleksiyon yapıyorum.
James: Bugün farkettim ben sporcu hatalarına bayılıyorum. NBA seviyorum ve son zamanlarda MMA ve boksa ilgi duyuyorum. Kaliforniya'dayken üç aylığına MMA yapmıştım ve şimdi de 6-7 aydır boks yapıyorum. Kore'ye döndüğümüzde MMA'ye tekrar başlayacağım.
Sooyoon: Ben de son zamanlarda vücut geliştirmeye başladım. Sık sık spor salonuna gidiyorum. James'ten bazı tiyolar aldım böylece Hulk gibi kaslı olmaya çalışıyorum. (gülüyor)
Ama hepimiz röportaj boyunca çok güldük ve çok keyif almış olmamıza rağmen RP müzikleri ve bu piyasada nasıl ayakta durdukları hakkında bazı ciddi sorulara da cevap verdi.
Müzik programlarında idol grupların arasında tanıtım yapmak, ve listelerde baskın gelmek; bunlar sizi endişelendiriyor mu?
Moon: Ben en azından şu an için çok fazla endişe yaratmadığını düşünüyorum. Çünkü biz kendi soundumuzu tanımlamaya, hayran kitlemizi arttırmaya odaklanmış durumdayız. Listeler için de, evet onların zirvesinde olmak müthiş olurdu ama şu anda biz kendi müzik rengimizi bulmaya ve bu piyasadaki yerimizi oluşturmaya çalışıyoruz.
Sizler Amerika'da sahne aldığınız için Kore'de performans sergilerken karşılaştığınız herhangi bir uyum sorunu oldu mu?
James: Kişisel olarak benim alışmam gerekti. Başta keyifli ve ilginçti ama TV'de sahne alacağımız zaman uyum süreci yaşadım. Sahnede nasıl göründüğünüzü düşünmek zorundasınız. Ben daha önce bunu yapmaya alışık değildim ama şimdi hayranlarımız için kendimiz için tüm performansların bir deneyim olduğunu keşfettim.
Moon: Kültürel olarak ben uyum sıkıntısı yaşamadım. Ama bence Kore'de performans tarzı ve ortam çok farklı. Koreli hayranlar eğlenmeye geliyorlar ama öncelikle sahnede sizin eğlenmenizi bekliyorlar. Bu yüzden daha çok odaklanmalıyız.
Sooyoon: Benim için bir baterist olarak hayli zorluydu. Çünkü Kore'de bandler için çok fazla profesyonel sahne bulunmuyor. Bu tarz sahneler var ama şimdilik biz pek çok sahnemizi küçük salonlarda aldık bu yüzden en başta buna alışmak zordu. Ama şimdi devam ettikçe yeni şeyler öğrenmek keyifli hale geldi.
Kore'de sizinle benzer şekilde band olan FTISLAND ve CNBLUE gibi bandlerle yakın mısınız ve onlardan bir şekilde etkilendiğiniz alanlar var mı?
Moon: Onların sıkı çalışmalarını görmek kesinlikle büyük bir ilham veriyor. Diğer çocuklarla gerçekten tanışmadım ama CNBLUE Jonghyun ile birkaç kez karşılaştık. Harika biri. Hepimiz band olduğumuz için bandler için daha büyük bir piyasa oluşturmak hakkında düşünüyoruz. Yarışmaktan ziyade biz bir takım olarak hep birlikte çalışmalıyız diye düşünüyoruz.
Korece ve İngilizce şarkılarınız var. Farklı dillerde şarkı söylemenin zorlukları neler?
Moon: Kesinlikle farklı dillerde şarkı söylemek farklı hissettiriyor. Sanırım İngilizce şarkı söylemek için daha iyi bir dil çünkü sözcüklerin bir akışı ve Korece'de ise sözcükler kesin sonlu. O yüzden Korece olarak sözleri ifade etmek daha zor. Dahası biz konuşurken veya kendimizi ifade ederken İngilizce'de daha rahatız.
Sooyoon: Bence Moon için en zor kısım onun tüm şarkı sözlerini hatırlamak zorunda olması (LOL). Japonca da yayınladığımız için üç dilde.
.*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com.tr'ye aittir. Siteden yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*
Çeviri: mcnbl