Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

30 Aralık 2016 Cuma

29.12.2016 AMEBLO Soru Cevap Aralık



Akira: Noel ile ilgili unutamadığın bir anın var mı?
James: Bir keresinde tüm ailemle birlikte bir film izlemiştim.

Ribbon (NaNa): Bir müzisyen olarak en mutlu ya da neşeli olduğun an ne zamandı?
EXSY: Performans sırasında, performanstan sonra lezzetli bir şeyler yemeğe giderken

Rai (Akiko): İlk dinlediğin Japonca şarkı hangisiydi? Dinlediğin ilk şarkıyı ve şarkıcıyı hatırlıyor musun?
Moon: Final Fantasy 8'den Eyes on Me ve Mr. Children’dan Kurumi!

natsurobin: Gelecek yıl denemek istediğiniz bir şey var mı?
Moon: Tüm albümün yapımcılığını üstlenmek istiyorum
James: Bedenim tekrar sağlıklı hale gelene kadar eğitim yapmak
EXSY: Yalnız başıma seyehat etmek!

Ocak ayının soru cevapları için takipte kalın!

Not: Fotoğraf yazıdan bağımsızdır!

*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Siteden yazı çıkarmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak: setsailroyalpirates
Çeviri: unDineee

[28.12.2016] RP Japan Blog Güncellemesi ~ Sooyoon



Çok teşekkür ederim!


Merhaba!!! Doğum günüm geçti. Doğum günü kutlamaları için hepinize teşekkür ederim! Kartpostallarınızı aldım! El yazısı mesajlarınız beni gerçekten çok mutlu etti! T___T



Çok teşekkür ederim! Ayrıca Kore'den ve Japonya'dan konserimize gelip destek olan hayranlar da beni çok duygulandırdı! Gerçekten harika zaman geçirdim! Konserden sonra RP'nin diğer üyeleriyle bir doğum günü partisi verdim. Bu Pamuk Prenses doğum günü pastası abimin bana şakası. LOL Dondurmalı bir pastaydı ve çok lezzetliydi. (/^▽^)/



 Millet, 2016 neredeyse bitti! 2017'de elinizden geleni yapalım! 2017'de tekrar buluşalım! ^^ Ahto'dan veda~



*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Siteden yazı çıkarmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak: setsailroyalpirates
Çeviri: unDineee

3 Aralık 2016 Cumartesi

Kasım Ayı Fancafe Güncellemesi - RP'ye Sorun / "Müzisyen" Cevaplar geldi!!


Soru: Bir 'Müzisyen' düşündüğünüz zaman ne tür birini hayal ediyorsunuz?

EXSY: Müzik aşığı ve performans sergilemeyi seven birisi olarak kendimi düşünüyorum; duygularını müzik aracılığıyla ifade eden birini hayal ediyorum.
Moon: Kendi müziğini yapan, dinleyenlerin hislerini etkileyecek şekilde ifade edebilen birisi.
James: Bir müzisyen zamanını harcayan ve müziğinde etkileyici bir mesaj vermeye çalışan biridir. Sanırım müzisyen olmanın pek çok yolu var.

Soru: İlk şarkınızı yaptığınızda kaç yaşındaydınız? Ne tür bir şarkıydı? (İmkan varsa, azıcık da olsa duymamıza izin verin.)

EXSY: Tam olarak hatırlamıyorum ama 13 civarlarındaydım. Sanırım teması yağmurlu bir gündü. Moon ile ben şakalaşıyorduk ve bir şarkı yapmamızla sonuçlandı.
Moon: Soo Yoon ile ben ilk şarkımızı ortaokul zamanlarımızda yazdık. Sanırım okulda görülen, çocukların sınıf farklılıkları hakkında hicivsel bir şarkıydı. 
James: 12 yaşındaydım. Amcamın doğum günü için yapmıştım ve temsası 'Neşe'ydi. Şimdi düşününce çok utanç vericiydi.

Soru: Bir müzisyen olarak neyden esinleniyorsunuz? Şarkı yazarken kimden ya da neyden ilham alıyorsunuz? İlham perileriniz var mı?

EXSY: Farklı tarzlardaki tüm şaşırtıcı sanatçılar bana ilham verir. Ayrıca ruh halim de iyi şarkılar yazmam için bana ilham verir. Bu aralar özel bir ilham perim yok fakat herhangi biri de olabilirdi. 
Moon: İyi müzikler dinlediğimde her zaman iyi şarkı yazmam için ilham gelir. Belirli bir ilham perim yok. Her zaman o an hissettiğim şeylerle ilgili şarkılar yazmaya çalışıyorum.
James: Seslerin daha önce hiç aklımda canlandırmadığım bir şekilde kullanıldığını duyduğumda onları istediğim seslerle mixlemek istiyorum. Ayıca güçlü bir enerji hissettiğimde yazmaktan başka ne yapacağımı bilmiyorum.

Soru: Başka ne tarz müzikler denemeyi istersiniz beyler? RP'nin farklı yönlerini görmeyi çok isterim ben :)

EXSY: Güzel olduğu sürece her tarz müziği dinlerim. Rap ve Rock'ı birleştirmeyi denemek isterim. 
Moon: Son günlerde hepimiz urban müzikle ilgileniyoruz. [*Urban müzik, kent yaşamını yansıtan müzik tarzıdır.]
James: Ben RnB ve biraz Urban ritimleri deniyorum fakat bu şaşırtıcı bir şekilde zorlu oluyor. Edm'de daha iyiyim. [*Edm, Elektornik dans müziğinin kısaltması]

Soru: Müzisyenlerin hep sahne almak istedikleri bir yer vardır. Sizin için o yer neresi?

EXSY: Hongdae V Hall. Çünkü Aralık'ta orada performans sergileyeceğiz.^^
Moon: Staples Center. Memleketim. [*Staples Center, Los Angels'da çoğunlukla konserler verilen büyük bir spor salonu]
James: Her zaman Wembley Stadyumu'nda sahne almak istemişimdir.

Çeviri: artıkdiş
Eng Trans: Setsailroyalpirates
Kaynak: Royal Pirates Fancafe

*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan alıntı yapmak ve yazı çıkarmak kesinlikle yasaktır.*


Ekim Ayı Fancafe Güncellemesi: RP'ye Sorun [Ask RP Anything]


Soru: Diğer grupların performanslarını izliyor musunuz? Son zamanlarda gözünüze takılan bir rock grubu var mı? Koreli ya da yabancı olması fark etmez, lütfen bilelim.

EXSY: RATM, Jay Z, One Ok Rock, MR. Children, Dulgukhwa ve Mutemath canlı performanslarını görmeye gitmeyi gerçekten çok istiyorum.
James: Kendi adıma, diğer grupların performanslarını izlerken çok zevk alıyorum. Son zamanlarda Dance Gavin Dance grubunu beğeniyorum.
Moon: Son zamanlarda izleyemedim ve performans sergileyemedim ama biz diğerleriyle performans sergilediğimizde onların performanslarını izleyebiliyorum, onlar çok iyi yapıyorlar. Bizimkiyle benzer bir isme sahip bir yabancı grup var- Twenty One Pilots. "Heathens" şarkılarını çok dinliyorum.

Soru: RP'nin Shibuya'daki konseri için özel ya da yeni bir şeyler planlıyor musunuz? (Performans? Kostüm? Saç şekli? Şarkı?)

EXSY: Konserde solo performansımda söylemek için yeni Japonca şarkılar öğreniyorum.
James: Konserimizde yeni yazdığım bir şarkıyı söyleyeceğim. Tamamen farklı tarzda bir şarkı bu yüzden canlı halinin nasıl hissettireceğini görmek için sabırsızlanıyorum. 
Moon: Haftasonu cadılar bayramı olduğundan belki hayranlarımız için  kostüm hazırlamak isteriz. Fakat bu kesin değil. Müziksel olarak da daha önce yapmadığımız bir şey hazırlıyoruz bu yüzden dört gözle bekleyin.

Soru: SexsyEXSY performanstan önce parfüm sıktığını söylemişti? Favori parfümlerin neler? Moon ve James, sizin performanstan önce mutlaka yaptığınız bunun gibi bir alışkanlığınız var mı?

EXSY: Jimmy Choo ve John Varvatos kullanıyorum. Sahneye çıkmadan önce üçümüz bir araya gelip birbirimize performansın tadını çıkarmamızı söylüyoruz ve "Fighting" diye bağırıyoruz.

James: Performanstan önce gerinirim ve dua ederim. Ayrıca bir kutu kahve içerim.
Moon: Dua ederim ve sonra sahneye çıkarım.

Soru: Doğusunu söylemek gerekirse, performans sergilediğinizde hayranların yüzlerini görebiliyor musunuz? Bilhassa hatırladığınız hayran ya da olay var mı?

EXSY: Bu mekana göre değişir ama ben genellikle -bateri arkada olduğundan- sadece önlerdeki birkaç kişiyi görebiliyorum. Yüksek sesle tezahürat eden biriyle göz göze gelirsem gülücük veririm ve bu bana performansın kalanı için güç verir. 
James: Işıklar çok parladığında bazen yüzlerinizi görebiliyorum. Konserimiz için kostüm giyinmiş birkaç hayran hatırlıyorum.
Moon: Tüm hayranların yüzlerini görebilirim. Tabii çok uzaktaysanız göremiyorum ama hayranların headbang(*kafa sallamak) yaptığını gördüğümde heyecanlanırım ve hatırlarım.

Soru: Eğer kadın bir şarkıcıyı performansınıza konuk olarak davet etseydiniz... Ne tür şarkıcıyı davet etmek isterdiniz?
EXSY: Üçümüz arasında iyi dans edebilen bir üye olmadığından bence dans edebilen birini davet etmek eğlenceli olurdu. [A.N: Aşk olsun Exsy, Moon varken! :) ]
James: Amuro Naime. CEO'muz Amuro Naime hayranı. Bu yüzden beraber performans sergilersek nasıl bir yüz ifadesi olurdu merak ediyorum.
Moon: Eğer tek bir kişi davet etseydim bu kişi IU olurdu.

Çeviri: artıkdiş
Eng Trans: setsailroyalpirates
Kaynak: Royal Pirates Fancafe

*Bu yazını tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan alıntı yapmak ve yazı çıkartmak kesinlikle yasaktır.*


James - Stay (Türkçe Altyazılı)





Söz&Müzik: James
Altyazı Zamanlama&Karaoke: unDineee

23 Kasım 2016 Çarşamba

(22.11.2016) Japon Blog Güncellemesi - Sooyoon

Günaydınlar!!




Konnichiwan~ (Ç.N: Konnichiwa (merhaba) ve köpek taklidinin birleştirilmesi ile oluşturulmuş.)
Bu Ahto. Ahto, hayranlardan aldığı kıyafetleri giyiyor ve çantayı takıyor!




Teşekkürler, son zamanlarda hava soğuyordu, Ahto çok mutlu!
Hepiniz onu Instagram'ımda gördünüz mü? Son zamanlarda çok isyankar. w.w




Ayrıca ben de hayranların verdiği kıyafetleri giyip SNOW kullanarak bir fotoğraf çektim~pika!




Japonya'dan aldığım rameni de yedim. (Pişirme talimatlarını hiç anlamadım)
Elimden geleni yaptım. Lezzetliydi.




Havalar artık soğudu millet soğuk almamaya dikkat edin!^^

Görüşürüz~~
Pyon!


*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak: setsailroyalpirates
Orijinal: Ameblo
Çeviri: unDineee

21 Kasım 2016 Pazartesi

Hype Özel: Royal Pirates Astro Star Quest'de, Malezya, & Gelecek Planları

Royal Pirates pek çok zorluğun üstesinden geldi. Band ilk kurulduğunda ismi Fading From Dawn'dı ve gitarist ve vokal Moon, baterist Sooyoon (EXSY olarak da bilinen) ve Moon'un abisi basçı Richard Kim'den oluşuyordu. Fakat Richard talihsiz bir kazanın ardından vefat etti ve James Lee onun yerine geldi.

Kendilerine Royal Pirates adını verdiler ama maalesef talihsiz bir olay tekrar onları vurdu. James'in eli Seul'de bir restoranttayken saçma bir kazada korkunç derecede zarar gördü. Bass gitardan vazgeçmekle yüzleşti ve klavye ve programlama ile yoluna devam etmek zorunda kaldı.

Tüm bu zorluklara rağmen band güçlü kaldı. Bilmiyor olabilme ihtimalinize karşı, onlar ASTRO tarafından organize edilen geleneksel Çince şarkı söyleme yarışması programı olan Astro Star Quest'in jürilerinden biri olarak şehirdeydiler. Hatta Malezyalı Royal Treasure'ları ile etkileşim kurmak için burada bir hayran buluşması bile düzenlediler. Eğer onlarla buluşma şansı yakalayamadığınız için üzülüyorsanız, üzülmeyin! Çünkü sizin adınıza onlarla konuştuk.😉



Rock band ile derinlemesine bir röportaj için masaya oturduk ve işte röportaj;

Astro Star Quest jürisi olarak davet aldığınızda nasıl hissettiniz?

James: Oh, gerçekten programda yer alabilmek bizim için büyük bir onur. Daha önce hiçbir programda jüri olarak yer almamıştık bu yüzden bu tarz etkinlere davet alabiliyor olmak ve bizden aslında tavsiyeler duymak isteyen yarışmacıların olması büyük bir onur ve büyük bir sürpriz. Ama Malezya halkının bizi programa davet edişi ile kendimizi gerçekten çok şanslı hissettik.

Yarışmacılarla tanıştınız mı?

James: Evet, 2 yarışmacının danışmanlığını yaptık; Timothy ve Pung. Onlar Kore'ye geldiler ve bizimle bir süre çalıştılar, onlarla harika vakit geçirdik.

Peki onlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Moon: Ne kadar yetenekli olduklarını  ve ne kadar benzersiz bir tarza sahip olduklarını görünce gerçekten şaşırdık. Bazıları R&B'de iyi bazıları jazz seslerine sahipler. Bence Malezya'daki yarışmaların seviyesi gerçekten yüksek ve bizi böylesine harika bir programa jüri olarak davet ettiğiniz için çok onur duyduk.


Onlara danışmanlık yaparken hiç tuhaf bir an yaşadınız mı?

James: Bence Timothy ve Pung ikisi de tuhaf çocuklar. (gülüyor) Ama bu tuhaflık onları çekici yapan şey. Çünkü Pung'ın pek farklı insana erişebilecek ve onlara dokunabilecek saf bir masumiyeti var. Mesela şarkı söylerken gerçekten kalbinize ulaşıyor. Ve Timothy, çok yetenekli ve çok genç. Yeteneğinin farkında olduğu için kendine güveni çok yüksek ama sadece biraz organizasyona ihtiyacı var. Süper yetenekli çocuklar ikisi de. Bence ikisinin de tek ihtiyacı olan şey bolca pratik, bunu başardıklarında harika sanatçılar olacaklar.

Moon: Bence en tuhaf an nefret eden kişinin geldiği andı. (Nefret eden kişi de bir jüri) ve nefret eden kişi gerçekten çok acımasız yorumlar yaptı. Süper dürüst, gerçekten gaddar ama düşününce bu tuhaf mı? Bu yüzden yarışmacılar da "ugh" falan oluyorlar. Nefret eden kişi gerçekten doğrudan bir şeyler söylediğinde hem komik buldum hem de yarışmacılar için üzgün hissettim.

Sizler çıkış yapmak için bir programa başvurma yoluna gitmediniz. Kendinizi şanslı olarak görür müydünüz?

James: Bildiğiniz üzere farklı programların farklı güçlü yönleri vardır. Biz farklı bir band rekabetini tamamladık ve eğer bunu başarırsanız ortaya harika şeyler çıkıyor. Arkadaşça rekabet güzel ama negatifliğin sizi sarmasını istemiyorsanız provalar yapmanız gerekiyor. Bence nefret eden kişinin olduğu bir konsept güzel çünkü güvenli bir çevrede, tıpkı o çevreden çıktıklarında insanlardan duyabilecekleri eleştirileri duyabiliyorlar. Online olup olmamanıza bakmaksızın insanlar size gerçekten saldıracaklar. Her zaman bunlarla karşı karşıya kalabilirsiniz.



Peki sizleri Astro Star Quest'e katılmaya iten neden neydi? Özel bir sebebi var mıydı?

James: Bu bizim Malezya'ya ikinci gelişimiz. İlk gelişimizde Malezya beklentimizin üstünde iyiydi. Herkes bize karşı çok iyiydi. Bu kadar çok insanın geleceğini tahmin edememiştik, belki 500 kişi gelir diyorduk. Ama neredeyse 1500-2000 kişi geldi. Bizim için çok büyük bir kalabalıktı çünkü Malezya'daki ilk tanıtımımızdı. Ekip ve tanıtımlarda çalışan herkes bize karşı çok iyiydi. Biz de bir kez daha buraya gelme şansımız olduğunda bu şansı kullanmalıyız diye düşünüyorduk, bu yaşamımız ve kariyerimiz için benzersiz bir deneyimdi. Bu deneyim bizi daha da geliştirdi diye düşünüyorum.


3.3 'ün özel bir anlamı var mı?

Moon: 3 rakamının bize çok şey ifade ettiğini keşfettik. 3. albümümüzdü ve biz de 3 kişiyiz. Ayrıca bence 3 gerçekten mükemmel bir rakamdır. Bir üçgeni temsil ettiği gibi bir band olarak sağlam duruşumuzu da temsil ediyor. Bu isimle vermek istediğimiz mesaj buydu.

Ve bu albümle kendinizi yeniden mi tanımladınız?

Moon: Yeniden tanımlamaktan ziyade kendi rock çizgimizde kaldık ama bu albümle hayatlarımızın bir noktasındaki hikayelerimizi paylaşmak istedik. Bence bu nokta şarkılarımızı yazarken en çok odaklandığımız nokta.



Önceki yayınladıklarınızla karşılaştırdığınızda bu albümün herhangi bir farkı var mı?

Moon: Önceki yayınladıklarımızda çıkış yaptığımız zamanki müziğimizden daha çok pop müziğe yönelmiştik. Çıkış yaptığımız, gerçekten hard rocktı. Bu albüm içinse alternatif rock öğelerini eklemek istedik. Böylece geçmişi düşünürken köklerimize döndüğümüz bir albüm oldu. Odaklandığımız şey buydu.

Bu arada sizin 'Meyvelerin Kralı' durian'ı denediğinizi fark ettik. Nasıl buldunuz? Biraz daha ister misiniz?

Moon: Bunu bilmek istediğinden emin misin? (gülüyor) Güzeldi. Bence Sooyoon beğendi.

EXSY: Evet, bence de iyiydi.

James: Sooyoon'un acılı yemekleri ve durian gibi tehlikeli yiyecekleri kaldıran sağlam bir midesi var. Benim içinse tamamen bir hataydı. Yememeliydim ama sanırım yediğime memnunum. Ama yedikten sonra gece kabuslar gördüm. (gülüyor)

Moon: Ben konu yiyeceklere geldiğinde hassas bir mideye sahibim. Bu yüzden yemeden önce küçük bir parça koparıp ağzıma koydum ve kararımı verdim. 'Bu benlik değil' (gülüyor) Yani yemedim ama tadının nasıl olduğunu biliyorum.


James, elini ilgilendiren bir kaza yaşadın. Bu kaza grubun dinamiklerini değiştirdi mi?

James: Kesinlikle. Sanırım bence yeni bir band olduk. Çünkü kişisel olarak ben metal müzik yaptım, ardından bu çocuklarla tanıştım ve alternatif rock müzik ile uğraştık ardından Kore'ye geldik ve Kpop denedik. Şimdi elimin kesilip dikilmesinin ardından 'şimdi ne yapacağımızı bilmiyorum' diye düşündüm. 'Bunun yürümesini sağlamak için ne denemeliyiz?' Bu aşamada yapımcımız bize yardım eden bir yapıştırıcı gibiydi. Bence çok travmatik bir dönemdi. Ben yapamayacağımı düşündüm.. Yani elimin olup olmayacağını bile bilmiyordum, anlıyor musun? Böylece bu dönemin geçip gitmesiyle birlikte o anları anlatan bir albüm yapmaya karar verdik. Zaman geçtikçe bu evreyi de tamamlayacağız ama bu albümde, 3.3'de bu hikayemizi ortaya koyduk.

Haberlere nasıl tepkiler verdiniz?

Moon: Çok üzücüydi ve 'Ne yapmalıyız' diye düşündük. Ama öncelikle o anda James'i desteklemeye odaklandık. Önceliğimiz oydu. Ardından 'Ne yapabiliriz?' diye düşündük. Belki bir daha bass çalamaz ama şunu bir deneyebilir diye fikirlerimizi paylaştık. Sonunda harika çözümler bulduk. Bence James de yeni pozisyonunun üstesinden gelebilmek için çok çalıştı.




Bu aralar herhangi bir takıntınız var mı?

Moon: Amerika'ya gittiğimizde yeni şarkılarımız üzerinde çalıştık ve ah Kore'de Pokemon Go oynayamıyorsunuz ama orada oynabiliyorsunuz. Orada oynamaya başladık ve gerçekten çok oynadık. Aslında ben ve EXSY Pokemon yakalamak için dışarı çıkıyorduk. Eğlenceliydi. Gerçek bir Pokemon ustası gibi hissettim. (gülüyor) Çok keyifliydi ama kısa sürdü. Ve şimdilerde sen ayakkabılara takıntılısın! (James'i gösteriyor)

James: Doğru ben de ayakkabılara takıntılıyım, çok salakça. Korkunç bir yatırım ama çok seviyorum! Moon'un bana gösterdiği bir oyun oynuyordum ama sonra onu telefonumdan sildim ve şimdi tüm zamanımı ayakkabılara bakarak harcıyorum. İşte benim hayatım. Tabii ki sadece şarkılar yazıyorum. Açıkçası sadece eğlence, bilirsiniz. Stres veya diğer düşünceleri kafanızdan atmanızı sağlıyor. Bu ara R&B ve hip-hop'a taktım. Band müziğine bunu nasıl entegre edebilirim diye uğraşıyorum. Neler olacağını göreceğiz.

Moon: Ben ve EXSY aslında “Dragon Ball Super”i izliyoruz.

James: Oh, Super mi? Yenisi mi?

Moon: Aynen o. Gerçekten çok eğlenceli, siz de izlemelisiniz.



Albümünüzü kaydederken yaptığınız herhangi bir ritüel var mı? Veya favori şeyleriniz?

James: Bilmiyorum, her albüm farklı. 'Hadi çocuklara şu modele göre yapalım' değil. Daha çok 'Tamam, sen hangi şarkıyı yazdın? Hangi şarkıları ben yazdım?,  O zaman hepsini bir araya getirelim' şeklinde ilerliyor.

Moon: Sanırım sadece konuşuyoruz.

EXSY: Moon'un doğumgünü için unutulmaz bir şey yaptık. Amerika'daydık ve herhangi bir pastacı bulamadık. Saat neredeyse 12'ye gelmişti ve her yer kapalıydı. Bu yüzden James'le Moon için küçük bir cupcake aldık. Bu Moon'un doğumgünü pastasıydı.

James: Mutlu yıllar! (gülüyor)

Moon: Doğumgünümde odada kayıt yapıyordum ve çok geç bir saatti. Beni bırakıp çıktılarını düşündüm. Biraz hüzünlüydüm ama birden ellerinde bir cupcake çıkıp geldiler. Çok mutlu oldum.

EXSY: O cupcake... çok da iyi değildi. (gülüyor) ah ve Moon Darth Vader'ı seviyor diye Darth Vader baloncuklu bir şey almıştım.

Moon: En iyi doğum günümdü! Hayır, değildi. (gülüyor) Ama çok tatlı bir doğum günüydü.


Malezya hakkında ne düşünüyorsunuz?

Moon: Daha önce de bunu söylemiştim, buradaki insanları seviyorum. Hep mutlu gözüküyorlar ve her zaman gülümsüyorlar.

Tabii ki, size baktığımız için!

James: Gerçekten mi? Awwww.

Moon: Tamamiyle güzel bir enerji, nazik, kibar ve gülümseyen mutlu insanlar.

EXSY: Kore şu an çok soğuk, buraya gelmek kış mevsiminden kaçmak gibi oldu.

Moon: Gerçekten şu an dondurucu.

Soğuk hava mı sıcak hava mı tercihiniz?

EXSY: Ben kesinlikle sıcağı severim.

Moon: Ben de soğuktan ziyade sıcağı tercih ederim.




Gitmeyi istediğiniz ama henüz gitme şansı bulamadığınız bir yer var mı?

James: Henüz gidemediğiniz?

Moon: Brezilya.

James: Ben de Brezilya'ya gitmek isterdim. Her ülkeye gitmeyi isterdim.

EXSY: Ben Avrupa'ya gitmek isterdim. Henüz orada bulunmadım. Veya Güney Amerika'ya. Hiç Filipinlere gitmedik.

Moon: Evet Filipinler veya Vietnam'a hiç gitmedik.

EXSY: Yani Güney Doğu Asya'daki farklı ülkeler. Avrupa ve Güney Amerika. Kısacası her yer.

Yeni albümünüz için herhangi bir planınız var mı?

James: LA'ye gittiğimizde şarkılarımızın büyük kısmını yazdık. Albüm veya single mı olacak bilmiyorum ama yazdığımız şarkılar.. biraz formatımızı değiştirdik. Ben şimdi elektronik müzik kısmındayım kontroller bende, Sooyoon bateride ama yeni birkaç şey ekledi, Moon sahne alırken daha dinamik. Sadece gitar değil başka şeyler de var. Birkaç farklı öğe ekledik. Daha deneysel ve elektronik tarzda. Tarzımız birazcık değişti.



Diğer tarzlardan etkilenmenize rağmen, müziğin içindeki kimliğinizi nasıl koruyorsunuz?

Moon: Sanırım çokça müzik dinliyoruz. Müziğe aşkla bağlı kalmak çok önemli. Eğer bu müzik piyasasına girdiyseniz ve profesyonelce çalışıyorsanız, bıkmak çok kolay. Açıkçası müziğe hala aşığım ve bunu korumak en önemlisi.

Diğer rock bandlerle herhangi bir birlikte çalışma planınız var mı?

James: Buna çok yakınız. Aslında o bir rock efsanesi. Yoon Do Hyun. Kore'deki bandi YB ve harika bir band. Onunla bir kulüpteydik. Dans kulübü değil bir rock and roll kulübü ama birlikte çaldık.  Onunla birlikte bir şeyler yapmak eğlenceli olacaktır. Son konserimize konuk oldu ve bizim için söyledi. İdol rock bandler içerisinde de CNBLUE'dan Jungshin ile yakın arkadaşım. Onunla birşeyler yapmak çok havalı olacaktır. Ama o bass çaldığı için onun gibi bir şeyler keyifli olurdu.

Korece mi İngilizce mi sahne almayı tercih ediyorsunuz ve neden?

James: Ben klavyedeyim ve orada dile gerek yok. (gülüyor) Sadece sound.

Moon: Sanırım İngilizce ile başladığımız için onunla daha rahat hissediyorum. Daha iyi. Ama Korece de bana ilginç gelen bir şey var. Korece şarkı yazmak da çok keyifli. Farklı bir havası var. Şu anda Korece de farklı türlerde sözler yazıyorum. Korece şarkı söylemekten keyif almayı öğreniyorum. Ama kesinlikle İngilizce daha kolay.



Royal Pirates 2004 ve 2009'dan beri piyasada. Uzun ömürlü olmanızın sırrı ne?

Moon: Birkaç kez kavga ettik, değil mi?

EXSY: Çok değil.

James: Ben diğer bandlerle de çalıştım ve RP onlarla kıyaslanınca gerçekten hiç kavga etmiyor. Moon ve EXSY çok rahatlar, onlarla takıldıkça sen de rahat davranmaya başlıyorsun. Moon'un dediği gibi onların sırrı müziğe aşkla bağlı kalmak. 

Moon: Evet bence de bu yardımcı oluyor.

EXSY: LA'de büyüdük ve şimdi Kore'deyiz. Bu bizi burada LA'den tek arkadaşımız bizleriz, üçümüzüz konumuna getiriyor. Bence bu iyi bir şey.

Moon: Bence de bu övgüye değer bir şey, şimdi baktığınızda hiçbirimiz çocukluk arkadaşlarımıza sahip değiliz. Ama biz  o dönemlerden beri arkadaşız, bu arkadaşlığı korumak gerçekten çok önemli.




Malezyalı hayranlarınıza söylemek istediğiniz son sözler?

Moon: Tekrar Malezya'da olmaktan çok mutluyum. Sadece bir program için değil, sizlerin sevdiği bir programa jüri olarak geldiğimiz için eğlenceli ve heyecanlıydık, gerçekten ilginç bir deneyimdi. Bu bizim sizlere göstermek istediğimiz bir diğer yanımızdı. Bunu Malezya'da gerçekleştirdiğimiz için çok mutluyum. Malezya'yı seviyoruz. Umarız yeni albümle birlikte en kısa sürede buraya tekrar geliriz.

EXSY: Malezyalı hayranlarımıza müteşekkirim. Neden olduğunu bilmediğim bir sebepten bizi çok sevdikleri için. (gülüyor) Burada çok fazla sahne alamadığımız için üzgünüm. Bize sevginizi öyle güzel gösterdiniz ki umarız buraya daha sık gelebiliriz. Her şey için teşekkürler çocuklar ve buradaki herkesi seviyorum. Havasını, doğasını seviyorum. LA'ye benziyor. Yani burayı seviyorum. Yakında görüşmek üzere millet.

James: Malezya benim için çok nostaljik, çünkü kaza geçirmeden yaklaşık bir ay önce buraya gelmiştim. Sanırım gitar çalarken verdiğim son performanslardan biriydi, Malezya'yı düşündüğümde aklıma ilk bu geliyor. Böylece bir sürü nostaljik anı da beraberinde. Ama aynı zamanda Sooyoon'un da dediği gibi gerçekten hayranların bizi neden bu kadar çok sevdiğini anlayamadım. Diğer yerlerden daha çok ve her albüm çıkardığımızda her şarkımız, burada tanıtım yapmasak bile KKBOX listelerine giriyor. Çok şanslı ve kutsanmış hissediyorum. Burada aktif olarak tanıtım yapabileceğimiz günleri bekliyorum. Sanırım Malezyalı hayranlarla bir kulüpte veya sahnede vereceğimiz canlı konser ile etkileşimde olmak çok ilginç olurdu. En kısa sürede geri gelmek istiyorum.

Lütfen gelin! Zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. 

Royal Pirates: Sağolun çocuklar, çok teşekkür ederiz. Yakında görüşmek üzere!




*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogtan çıkarılması veya alıntı yapılması yasaktır.*

Original: HYPE
Çeviri: mcnbl



12 Kasım 2016 Cumartesi

(11.11.2016) RP Japon Blog Güncellemesi ~ Sooyoon



Uzun zaman oldu!

Apa Kabar! It’s Shun! (Malezya dilinde; Naber! Ben Shun!)



Japonya konserini tamamladıktan sonra Malezya'ya gittim. Japonya konserleri gerçekten çok eğlenceliydi. Gelen herkese çok teşekkür ederim! Bizlerin neşesi olduğunuz için teşekkürler!

Malezya'da bir yarışma programına jüri olarak katıldık! Son gece diğer jürilerle birlikte Malezya yemekleri yemeye gittik. Tavuk ve balık, satay (A.N/Malezya ve Endonezya'da şişte sosla birlikte servis edilen ızgara et), hatta kurbağa bile yedim. haha Çok lezzetliydi! ^^



Jüri olduğum için köpek balığı desenli siyah bir t-shirt ile sahneye çıktım. Son günümüzde bir imza etkinliği vardı ben de Japonya'dan aldığım bu sevimli t-shirt'ü giydim.



Bugünden itibaren, Aralık ayında Kore'de vereceğimiz konser için çok sıkı çalışacağım! Pyon~

*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogtan çıkarılması veya alıntı yapılması yasaktır.*

Original: Ameblo
Eng Trans: setsailroyalpirates
Çeviri: unDineee

Royal Pirates Malezyalı Hayranlarıyla Buluşmaktan Çok Mutlu



"Kaçacağım - seninle kaçacağım" Bir Royal Pirates hayranı bağırarak şarkı söyleyerek Koreli-Amerikan band'e olan büyük sevgisini gösterdi. Elbette bu genç hanım bunu doğrudan haykırmadı sadece coşkuyla Royal Pirates'ın son son albümü 3.3'den Run Away'i söyledi.

Sunucu, geçtiğimiz pazar günü (6 Kasım) Berjaya Times Square, Kuala Lumpur'da gerçekleşen Royal Pirates’in "3.3" Meet the Fans Session (Hayranlarla Buluşma Zamanı) için beklerken Soru&Cevap etkinliğine katılan diğer katılımcılarla birlikte tutkulu hayrana da Royal Pirates kartpostalı hediye etti.

Vokalist Moon, baterist EXSY ve klavyeci James'den oluşan Koreli-Amerikan band Royal Pirates yakın zamanda hayranları ile buluşmak için Malezya'ya döndü. Üçlünün Mayıs ayında ülkeye yaptıkları ilk ziyaretten sonra bu ikinci gelişleriydi.



Ne yazık ki bu kez band performans sergilemedi ama bu demek değil ki hayranları onları daha az heyecanlı bir şekilde karşıladı aksine Meet the Fans Session'da uzun zamanda görmedikleri üyeleri gördükleri anda çığlıklar attılar. 

Şaşkınlık içinde "Bu kadar çok kişinin gelmesini beklemiyorduk" diyen James band ile buluşmak için toplanan binden fazla hayranı neşelendirmek için mutlu bir şekilde el salladı. Hiç ihtiyaçları olmasa da hala çığlıklar atan kalabalığa kendilerini tanıttıktan sonra (A.N/Herkesin onları tanıdıklarını vurgulamak istiyor) üçlü sunucu ile birlikte Soru&Cevap etkinliğine katıldılar.

"Malezya'da en çok neyi özlediniz?" sorusuna "Güzel hayranlarımızı" diye cevap verdiler ve alışveriş merkezi birkez daha mest olmuş hayranların çığlıkları ile inledi.


Albümlerinin isminin neden 3.3 olduğu sorulduğunda Moon "Biz üç kişiyiz ve bu da bizim üçüncü albümümüz" diye cevap verdi ve "Üç mükemmel, üçgende de dengeyi sağlamak için üç nokta vardır ve üçümüz arasındaki dengeyi göstermek istiyoruz" diye ekledi.

James'in Countdown'un 31 Aralık'taki yıl sonu konserinde sahne alacaklarını açıkladığı an şüphe yok ki coşkunun tavan yaptığı andı. Moon, bandin daha önce hiç yapmadıkları bir performans gösterecekleri konusunda söz verdi. 

Royal Pirates aynı zamanda bu gelişlerinde Astro Star Quest için jürilik görevini de üstlendikleri için konsere finalist olarak katıldılar.



Hayranların tezahüratlarının ortasında ("EXSY çok seksi!" Baterist bu tezahüratları utangaç bir gülümseme ile kabul ederken hayranların gözdesi oldu) üçlü hayranların konserde aldıkları 3.3 albümlerini imzalamak için geri gelmeden önce kısa bir süreliğine sahneden ayrıldı. 

Beş yüzden fazla hayran mekanın etrafında sıralanıp "oppa"ları ile yüz yüze görüşme fırsatı için sabırla sıralarını bekledi. Yani Royal Treasures eğer geçtiğimiz haftasonu üçlünün performansını izleyemediğiniz için hayal kırıklığına uğradıysanız bu yıl sonunda onları sahnede görmek için bir şansınız daha var. Detaylar için gözünüzü dört açın!

Bu arada haberin devamındaki Royal Pirates fotoğraflarının keyfini çıkarın.

*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır.*

Kaynak: thehive.asia
Çeviri: unDineee








10 Kasım 2016 Perşembe

Royal Pirates'ın Hediyeleri Yerine Ulaştı!!!!!


Dikkat dikkat sevgili Türk Royal Treasure'lar bu yazı aşırı heyecan içermektedir. Öncelikle bize her zaman destek olan ve yanımızda olan sizlere kocaman bir TEŞEKKÜR ile başlamak istiyoruz. İyi ki varsınız!!!

Desteklerinizle gerçekleştirdiğimiz ilk hediye projemizde daha iyisini bekleyemeyeceğimiz bir sonuçla karşılaştık. Başlattığımız proje kapsamında sizlerin de destekleri ile oluşturulan hediye paketimiz sayfa adminlerimizden mcnbl'in Kore yolculuğu ile Royal Pirates'a doğru yola çıktı.

Evet doğru duydunuz mcnbl admin şu an Kore'de ve Royal Pirates ile görüşüp hediyelerimizi bizzat vermeyi başardı!!!! Sevgimiz ve iyi dileklerimizle hazırlamış olduğumuz hediye paketimizi bizzat vererek onları ne kadar sevdiğimiz anlatma şansı bulabildiği içib mcnbl'e çok teşekkür ediyoruz. Detayları anlatmadan önce hediye paketimizin içeriğinden bahsetmek istiyorum. A.N/ mcnbl'in RP ile tanışma hikayesi için tüm yazıyı okuduğunuza emin olun ^^

James&Moon&EXSY:
Birer adet Kaft marka hikayeli tshirt
Birer adet bileklik
Birer adet şal
Birer adet İstanbul temalı anahtarlık

Grup için;
2 paket lokum (1 paket narlı 1 paket güllü)
Mektup

Üyelere sıradan tshirtler almak yerine anlamı olan ve üzerlerinde görebileceğimiz ürünlerden hediye etmek istediğimiz için tasarım tshirt yapan Kaft'ı seçtik. Her bir üyemiz için özenle seçtiğimiz hikayeler şöyleydi;

James (Sema)
Tasarım hikayesi:"Bir yandan korkun bir yandan umudun varsa iki kanatlı olursun; tek kanatla uçulmaz zaten."
-Mevlana Celaleddin Rumi-

James hepimizin bildiği gibi korkunç olaylar yaşasa da asla umutsuzluğa düşmeyen korkusunu umuda dönüştürüp ayağa kalkan çok güçlü biri. Ona bu güçlü yanını vurgulayan ve takıldığı noktada kanatları olacağımızı anlatan bu tshirt'ü seçtik. Mevlana'nın izlerini taşıyan hem kültürümüzden bir yansıma sunmak hem de anlam olarak James'e desteğimizi anlatmak istedik.




Moon (Moonlight Sonata)
Tasarım hikayesi: "Musikinin ritminde bir sır saklıdır; eğer onu ifşa etseydim dünya alt üst olurdu."
-Şems-i Tebrizi-

Muhteşem sesiyle her an bizi büyülemeyi başaran biricik vokalistimiz için saklı sırları ortaya koyan bir tasarım seçtik. Ritminde saklanan sırrın büyüsüne kapıldığımız Moon'un uzun süreler boyunca bizimle olması ve biz kendi sırları ile bizi esir etmesini istediğimizi anlatan bu tasarımın ona çok yakışacağını düşünüyoruz.




EXSY (Dervishade)
Tasarım hikayesi: "Sufi, sadece 'yaşamın onu ele geçirme ihtimalinden' korkar. Ruhunun ele geçirilip bir piyona dönüştürülmesi ihtimalinden... Müziğe kafayı takması bundandır; onunla evreni, geçmişi, geleceği hatta biricik korkusunu bile kucaklar. Bir melodiye dönüşüp; yıldızlarla, seyyarelerle, yaşamın ta kendisiyle yoldaş olup dönmeye başlar." 
- Murat Birsen-

Duygusal maknemiz için seçtiğimiz tasarımın onun duygusallığını yansıttığını düşünüyoruz. Eski Sooyoon'u unutmadan ama onu müzikle birlikte yoğurup kendine yepyeni bir kimlik oluşturan EXSY için seçtiğimiz tasarım onun geçmişini, geleceğini ve korkularını kucaklamasına neden olan müziği yaparken bizi hep yanında hissetmesini sağlayacaktır. Sooyoon'un baterisinden çıkan sesinde derinleşen melodileri ile uzaklıklarımız yakın kılınacak ve yaşamımızın tam içinde olacak. Umarız bu duygularımızı ona anlatabilme şansı bulmuşuzdur.



Soğuk günlerde sevgimizle birlikte onları ısıtacak şallarımızı da unutmadık ve her biri için birer tane şal seçtik.



Tabi ki takısız olmaz dedik ve Mavi'nin şık bilekliklerinden her biri için birer tane aldık bununla birlikte İstanbul'dan bir parça taşıyabilmeleri için minik anahtarlıklarımızı da sevgimizle birlikte onlara gönderdik.



Bunun yanında ağızlarının tatlanması ve bizden lezzetleri tadabilmeleri adına minik parçalarda mutluluk depolayan lokumları da paketimize koymayı unutmadık



Ve onları ne kadar sevdiğimizi anlatan bir mektup yazdık. Mektubumuzun Türkçesi;

"Herkesin hikayesinde ya da masalında kahramanlar, beyaz atlı prensler ya da güzel zırhlı şövalyelerdir. Bu mektubun ve bu hikayenin kahramanları üç tane korsan aslında. 

Üç tane çekici, yakışıklı ve harika korsan onlar. Hikayede kendi sularını bulmak için yola çıkmışlar uzak bir diyardan gemileriyle. Amaçları diğer korsanlar gibi hazine bulmak değilmiş.
Onlar özgür ruhlu korsanlarmış ve kendi şarkılarını rahatça söylemek, rahatça yelken açmak istiyorlarmış. Uzun zaman yol almış bu üç korsan, pek çok fırtına ve dalgalı denizi atlatmışlar.

Canavarla ve deniz yaratıklarıyla savaşmışlar. En sonunda güzel bir gökyüzü, güzel bir deniz ve güzel bir sahil bulmuşlar. O güzel deniz onların kendi sularıymış. O güzel gökyüzü onların şarkılarını saklayan gökyüzüymüş. O sahil onların şarkılarının eviymiş. 

Hikayelerde mutlu ve mutsuz son vardır ama onların hikayesinde mutlu son var. Bundan eminim. Çünkü onlar bu hikayede farkında olmadan hazine de kazanmışlar. Deniz, gökyüzü ve
sahil. Bu asil korsanlar ve hazineler sonsuza dek, birlikte mutlu mesut yaşamışlar.

Hikayenin sonunda hazineler korsanlara bir şişenin içinde mektup vermişler. Mektupta şu yazıyormuş: 

Teşekkürler Moon, bize sesinle o yolculuğu gösterdiğin için. 
Teşekkürler James, o savaşta gücünü hiç yitirmediğin için. 
Teşekkürler Sooyoon, o güzel kalbini bizlerle paylaştığın için. 
Teşekkür ederiz, bizi bulduğunuz için."

*Hediyelerimizin detaylı resimlerini facebook sayfamızdaki albümde bulabilirsiniz*

Umarız seçtiğimiz hediyeleri beğenmişsinizdir. Şimdi de hediyelerimizin yolculuk hikayesine başlayalım. mcnbl admin bugün elinde hediyelerimiz ile şirketi bulmak için Kore yollarına düştü. Seul bugün yağmurlu bir güne ev sahipliği ediyordu ve mcnbl adresi bulamadığı ve yağmurdan korunmak istediği için bir binaya sığındı. Burada adres sorabileceği birilerini ararken önünde durduğu binaya bir taksi yanaştı ve içinden bir kadın indi. mcnbl admine yardımcı olmak için nereye geldiğini sorup onun Royal Pirates'ın şirketi Apple of the Eye'ı aradığını öğrenince burası diyerek onu içeri davet etti.

Bu oldukça nazik davetten sonra mcnbl adminimiz Royal Pirates'ın menajeriyle tanışma şansını yakaladı. Royal Pirates üyeleri bu sırada toplantıdaymış bunun üzerine mcnbl Türkiye'den geldiğini, onlara birkaç hediyemizin olduğunu en azından bu hediyeleri onlara iletip iletemeyeceklerini sormuş ve "Büyük bir memnuniyetle veririm" cevabını almış. Hediyelerimizi şirket görevlisine teslim ettikten sonra ayrılmak için aşağı kata indiğinde görevli onu durdurmuş.

"Bir saniye bekler misiniz?" diye seslendikten sonra adminimize "Royal Pirates üyelerinin toplantısının bittiğini ve onunla görüşmek istediklerini" söylemiş!!!! Bu noktada hala yaşıyor olduğu için şükrettiğimiz mcnbl admin koşarak yukarı çıkmış. İlk önce Moon'u görmüş paketimizdeki şal boyundaymış! Bu kadar kısa sürede o paketi nasıl açtı şalı nasıl taktı inanılmaz ve bu inceliği gerçekten gözlerimizi yaşarttı bizim! Daha sonra Sooyoon ve James aşağı inmişler ve onları da görmüş. Sooyoon da elinde şalımızı tutuyormuş ve biraz üst basamaklarda beklemiş. "Thank you sooooo much" diye teşekkür ettiklerinde mcnbl'in durumunu tahmin edebiliyor musunuz? Ben şahsen burada bu kadar heyecanlandıysam onun durumunu düşünemiyorum bile. 

Özellikle de Moon sarılmak için uzanırsa ne yapardım bilemiyorum! Doğru duydunuz Moon sarılmak için mcnbl admine uzanmış ve sarılmışlar. Üst basamakta duran Sooyoon da sarılmak için uzanınca ayağı takılmış ve mcnbl'in olduğu basamağa düşmüş onunla biraz daha uzun sarılmışlar. Daha sonra ise James adminimizi kucaklamış. Moon "Şalları çok severim çok teşekkür ederim" demiş. A.N/ Moon'a alınan şalın aynısından kendime de almıştım tüm gün ona sarıldım xD 

mcnbl admin "Türkiye'de çok hayranınız var lütfen Türkiye'ye de gelin. Sizinle bir konserde buluşmak istiyoruz" demiş. "Mutlaka geleceğiz" demişler. Bu sırada Sooyoon da elindeki şalını takmış. Biliyorsunuz 17 Aralık'ta Royal Pirates'ın konseri var. Moon mcnbl'e "Konserimize gelecek misin?" diye sormuş. Ama ne yazık ki mcnbl'in dönüş tarihi konserden önce bu yüzden "Türkiye'ye dönmek zorundayım" diye cevap vermiş. Moon ise "Bir dahakine (konserimize) mutlaka gel" demiş!

Hediyelerimizi çok beğenmişler ve mcnbl'i çok sıcak şekilde karşılamışlar. Onlarla sohbet etmek, tanışmak her şeye değerdi diyor mcnbl ki çok haklı. İçtenliklerini anlatımından anlayabiliyoruz ve böyle bir deneyim yaşadığı için ekip olarak çok mutluyuz. 

mcnbl'in bu heyecan ve mutluluk anında fotoğraf çekilmeyi unutması çok yazık olsa da hala kendine gelebilmiş değil. Royal Pirates üyelerine hem hediyelerimizi, hem sevgimizi bizzat ulaştıran onlara bizleri anlatıp beklediğimizi söyleyen mcnbl'e ve hep yanımızda olup bizi cesaretlendiren devam etme gücünü bulmamızı sağlayan sizlere tabi ki bizi bir araya getiren bu muhteşem üçlüye tekrar çok ama çok teşekkür ediyoruz.

İlk projemizin bu şekilde başarı ile sonuçlanması bizleri çok mutlu etti umarız bundan sonra da daha büyük ve güzel projelerde bir arada olabiliriz.

-Turkish Royal Treasures Ekibi-

8 Kasım 2016 Salı

(Türkçe Altyazılı) James CAM 4. Bölüm



Altyazı & Zamanlama: mcnbl 

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Blogger Templates