Birbirinden çok farklı karakterde üç üyeli bir band ortaya çıktı. Gitarist vokal Moon, baterist Sooyoon ve bas gitarist James'den oluşan yeni grup Royal Pirates geçen yıl çıkışlarını yaptı. İşin aslı bu yetenekli grup 2008'de müzik hayatına adım attı. (A.N: Aslında Royal Pirates'ın temelleri 2004 yılında atıldı ama 2008'de meydana gelen o elim kaza Fadding From Down ismini de yanında götürerek Royal Pirates'a yerini bıraktı)
OSEN yakın zamanda Royal Pirates ile buluştuğunda üçünün de enerji dolu gençler olduğunu fark etti. Birlikte uzun bir dostluğu paylaştıktan sonra üyeler birbirlerine karşı itinalı davranmayı bırakmışlar. Yeni bir grup olarak Royal Pirates saf ve oldukça hırslılar. 27 Ağustos'da çıkış parçalarıyla aynı ismi taşıyan Love Toxic albümü ile geri dönüş yapan grup her ne kadar bir aşk şarkısı tanıtımlarını sürdürseler de ruh halleri daha neşeli.
Sooyoon: Love Toxic eğlenceli ve parlak bir şarkı. Band elektronik melodilerle kendi sesini oluşturuyor ve ben buna seksi bir hava eklemeye çalıştım. (Gülüyor) İçi geçmiş bir seksilik anlayışı yerine daha görsel ve neşeli bir konsept oluşturmak istedim. Sözleri yazarken de yirmili yaşlarımın başında yaşadığım sevgi dolu ve tutkulu aşkımı düşündüm.
Sooyoon'a sözlerde resmettiği gibi sevdiğinin peşinden koşacağı bir aşka sahip olmak isteyip istemediğini sorduğumuzda "Eskiden olsa düşünmeme bile gerek yoktu giderdim ama şimdi çok meşgulüm... muhtemelen hayır." dedi.
Moon ve Sooyoon, genç yaşta Amerika'da katıldıkları bir kilise töreninde tanıştılar. Farklı ortaokullarda okumalarına rağmen kısa sürede yakın arkadaş olup aynı liseye gitmeye karar verdiler.
Sooyoon: Okuldan sonra hep beste yapar, söz yazardık. James'le üniversitede bir ortak arkadaşımız aracılığı ile tanıştık. Tam da bir basiste ihtiyacımız olan zamanda tanıştırıldık. Basistler çok ünlü olmadığı için (gelmek isteyen olmadığından) zor durumda kalmıştık. (güler) Onun yakışıklı bir basist olduğunu duyduğumuzda kararımızı verdik. Tanışmadan önce sadece telefonda görüşebilmiştik ve 2009'da gruba katıldı.
2008'de Moon ve Sooyoon Fading From Dawn ismi ile performans sergilerken her birinin seçtiği kelimeler işe "Royal Pirates" ismi ortaya çıktı. Eski ismi zor geldiği için değiştirmek istemişlerdi ama yenisi de zorlukları yanında getirdi bu yüzden bununla ilgili komik anıları var. Popüler şarkıları coverlayıp bunları youtube hesaplarında paylaşırken ve isimlerini daha çok duyururken bir anda kendilerini festival sahnelerinde buldular.
Sooyoon: Açıkçası Amerika'daki promosyonlarımızı tamamlayamamıştık. Asyalı olduğumuz için bağlantılarımız yoktu. Gerçekten durabileceğimiz bir sahneye sahip değildik. Başlangıçta bir basistimiz olmadığı için zengin melodiler ortaya koyamıyorduk ama Kore festivallerinde ve kiliseler de çok çaldık. James katıldıktan sonra hep birlikte bir müzik üniversitesi olan Musican Institute'ye katıldık ve 3 ay staj gördük. Daha sonra Hollywood'un ünlü kulüplerinde performans sergiledik.
Moon: Ben küçükken şarkı yazmayı onu sergilemekten daha çok severdim. Youtube bir istisna olmuştu.
Amerika'da tanışıp orada promosyonlar yapan bu üçlünün Kore'ye nasıl geldiğini merak ettik. Küçük yaşta Amerika'ya göç eden Sooyoon ve Moon on yıldır Kore'ye özlem çektiklerini söylediler. Ama Amerika'da doğup büyümüş James için karar vermek kolay değildi.
Moon: Videolarımızı gördükten sonra ajansımız bizimle anlaşma imzaladı. Bundan sonra Kore endüstrisinde başlangıç yapmak hakkında düşündük. Koreli olduğumuz için ana vatanımızda promosyonlar yapmak istedik.
James: Dürüst olmak gerekirse benim için gerçekten zordu. Her zaman endişeliydim ve bu zamanlarda gerçekten kendimin kim olduğunu bilmiyordum. Düşündüm ki Kore'ye gelirsem kendi kişiliğimi bulabilirim. Ailemin nasıl bir ortamda yetiştiğini görebilirdim ayrıca Sooyoon ve Moon ile müzik yapabilmek için iyi bir şanstı. Bundan önce müzik benim için sadece bir hobiydi. Uzun zaman önce bandle turlara çıkıp performans sergilediğim olmuştu ama o zamanlarda bile üniversiteye gidip derslerime yoğunlaşmam gerektiğini düşünüyordum. Bir profesör olmak istiyordum. Ama Sooyoon ve Moon ile tanıştığımda bunun eğlenceli olduğunu düşündüm. Birlikte iyi müzik yapabileceğimizi ve kendi kültürüm hakkında daha çok şey öğrenebileceğimi düşündüm. Şu anda hayatım baştan sona değişti.
James Korece konusunda zayıf olsa da düşüncelerini tam olarak özetledi. Seyircilerin gözünde bir atlet olarak göründüğü en son programı "Laws of the Jungle"dan önce James'in resmi Kore çıkışı bir manken olarak olmuştu.
James: Amerika'da bir süre manken olarak çalıştım. Part time çalışırken sık sık kadroya katılmak için teklifler alırdım. Başlarda bunun mantıksız olduğunu düşündüğüm için reddettim. Düşündüm ki Amerika'da özellikle bir Asyalı için mankenlik çok zor olur. Ama bir gün restorandaki part time işimde çalışırken ünlü bir fotoğrafçıyı misafir ettik. Benden tek bir çekim yapmamı rica etti ben de yaptım. Bunu dostça gösterdiğinde ben de bir anda kadroya dahil oldum. Bundan çok para kazanamadım. Kore'ye geldikten sonra CF reklamında oynama şansı çıkışımızdan önce geldi. Shinhan Card ve Sonny için çekimler yaptım. Mankenlik işi eğlenceli ve bunu ileride de yapmak istiyorum ama müzik yaparken bu işi yürütmek istiyorum.
Royal Pirates'ın her üyesinin kendine özgü çekicilikleri var. James kadınlar arasında yakışıklılığı ile ünlü iken gülerek "Gençken ahmağın tekiydim" diyor. Moon ve Sooyoon'un ise kendilerine has parlak kişilikleri var. Üç üye de tek tek dikkat çekiyor ama birlikteyken bir denge yakalıyorlar.
Moon: Başlarda kişiliklerimiz yüzünden problemler vardı ama şimdi birbirimizi çok iyi tanıdığımızdan oldukça iyi uyum sağladık. Birbirimizi tanıyıp anlamak için zamana ihtiyacımız vardı. Birbirimizden çok farklıyken eğlenceli olduğunu düşünüyorum. Bu müziğimize de yansıyor. Bize şöyle bir bakarsanız benzer gözüktüğümüzü düşünürsünüz ama detaylara indiğinizde çok farklı eğilimlerimiz olduğunu göreceksiniz.
Sooyoon: Elbete farklı özelliklerimiz var ama şimdi bu özelliklere saygı duymayı ve kabullenmeyi öğrendiğimiz için çok fazla kavga etmiyoruz. Problem noktasını geçmişiz gibi hissediyorum.
Moon ve James sırasıyla "Laws of the City" ve "Laws of the Jungle" eğlence programlarına katılarak promosyonlarını yapma fırsatı yakaladı. Çıkışlarını yapar yapmaz böyle bir şans yakalayarak eğlence programlarında promosyon yapmaları sayesinde etkileyici tepkilerle karşılaştı.
Moon: Çıkışımızı yaptıktan bu kadar kısa süre sonra bir eğlence programına katılma şansı yakalayacağımı düşünmemiştim bile. Kişisel olarak New York'a gitmek benim için harika bir deneyimdi. İki yıldır sadece şirketteydim, çalışıyor ve pratik yapıyordum. Bu yüzden bu yaşam tarzından dışarı çıkıp bir yerlere gitmek istiyordum. Tam da bu sırada üç haftalığına yurt dışına çıkıp değişik insanlarla olma şansı yakaladım. Benim için tatil gibiydi. Çalışan-işveren durumu oldukça yardımcı oldu.
Sadece Moon'un Laws of the City hikayelerine değil James'in de sahne arkası hikayelerine sahibiz.
Moon: Laws of the City senaristlerinden biri James'in hayranı. Bu yüzden onlar James ile gitmek istediler ama şirket "Bu çocukların hepsi çok iyi neden hepsiyle tanışmıyorsunuz?" dedi. Bizimle röportajlar yaptılar ve sanırım beni ilginç buldular. Böylece James Laws of the Jungle'a gitti. Bence hepimiz uygun olduğumuz yerlerdeydik.
Gelecek albümlerinin hazırlıklarını yaparken etkinliklerini artırmak için Kore'nin muhtelif yerlerinde busking etkinlikleri yapan Royal Pirates'ın özgünlüğü ne? Performansları planlamamışlardı ama 7 tane sokak konseri verdiler. Seul Hongdae'den Han Nehri'ne çeşitli sokaklarda performanslar sergilediler ve dahi eğlenceli müziklerini herkese gösterdiler.
Sooyoon: Bir yıl önce band olarak yapmak istediğimiz bir şeydi ama hazırlayamadığımız çok şey vardı. Bu sefer fırsata atladık. Çok fazla insan gelmez diye endişe ediyorduk. Alandaki kalabalıkla iletişim kurabilecek miyiz, gürültü ve hava durumu nasıl olacak diye çok düşündük. Aslında Han Nehri'nde performans yaparken yağmur yağıyordu ama çalmaya başladığımızda durdu. Şükürler olsun ki gökkuşağı çıktı ve çıkan güneşle iyi bir atmosferde performans sergileyebildik.
Moon: Çok fazla hazırlanamadığımızı düşünüyorduk bu yüzden doğaçlama ve provasız performanslar sergiledik. Bu yüzden Hongdae ve Han Nehri'nde olduğu gibi hava rotamız ve performansımız oldu. Bence buskingler sayesinde müzikal anlamda geliştik. Hayranlarımızla yakın ilişkiler kurabildik yine de bazı sahne yeteneklerimizi göstermeden önce çok fazla performans sergileyememiştik.
Böylelikle Royal Pirates gelişimin engin yollarında ilerliyor. Kimi örnek aldıklarını sorduğumuzda Moon şaşırtıcı bir şekilde Hollywood yıldızı Leonardo DiCaprio cevabını verdi. Beklenildiği gibi James ve Sooyoon saygı duydukları müzisyenlerin isimlerini verdiler.
Moon: Benimki DiCaprio. Çiçek çocuk olarak başladığı kariyerinde dişiyle tırnağıyla kazıyarak ilerledi ve ünlü bir aktör olarak yerini aldı. Müzikle ilgilenmese bir aktör olsa bile onun gibi bir auraya ve karizmaya sahip olmak istiyorum. Elbette dikkatimi çeken daha çok sanatçı var. Paul McCartney'in müziğini severim.
Sooyoon: Benim için baterist Tony Royster ve Travis Barker. Barker ilk kez minör enstrüman kullanıp yaygınlaşmasını sağlayan kişidir. Bu dünya çapında. Bateri yeteneklerinin dışında kendi markasını oluşturdu. Kore'de Yoon Jongshin-ssi havalı biri. O müzikal anlamda ve bir çok alanda baskın bir yetenek ama ben özellikle onun eğlence programlarındaki eğlenceli kişiliğine saygı duyuyorum. Eğlence sektöründeki imajından dolayı müzikal yapısı saklı kalabilir ama aylık projeler yayınlıyor ve onu dinlediğimde ilgi çektiklerini düşünüyorum. Şimdi dinlediğimde bile güncel olmadığını söyleyemem.
James: Ben Daft Punk ve Rise Against the Machine'i beğeniyorum. Müzikal kişilikleri havalı. İyi olmak istedikleri şeyleri yapıyorlar ve Kore piyasasında örnek aldığım kişi Sean. Onun insanlara yardım edişini, sosyal hizmetlerini ve bağışlarda bulunmasını beğeniyorum. Kocaman bir kalbi olduğunu düşünüyorum ve oldukça mutlu görünüyor. Onu kıskanıyorum.
Şu sıralar Love Toxic promosyonlarıyla meşgul olsalar da Royal Pirates ileri de eğlence sektöründeki başka alanlarda etkin olmayı ve hayranlarıyla yakın ilişkilerini sürdürmeyi düşlüyor. Üyeler "Sahnede olmak harika ama kendimize ait daha çok kişisel özelliğimizi göstermek istiyoruz" sözleriyle önemsedikleri tarafları gösterdiler.
Sooyoon: Şimdiye kadar promosyonlarımızın karman çorman ve üstün körü olduğunu düşünüyorum. Bu sefer özgüven kazanacağımız, hayranlarla buluşup onların sevgilerini kazanabileceğimiz bir promosyon olmasını umuyorum. Aynı zamanda gelecekteki tüm hayranlarımızla da tanışmak istiyorum. Gerçekten çok eğleniyorum ve umarım ileride herkes tarafından dolayı tanınan bir grup olabiliriz.
Moon: Promosyonlara ilk başladığımız zamanlarda karışık bir döneme denk gelmişti. O zamanları düşündüğümde eğlenirken mutlu olduğumuzda daha çok parlıyorduk. Bence parladığımız zamanlar bunlardı. Umarım şimdiki promosyonlarımızda da ileride de çok eğleniriz. Umarım insanlarda bizimle birlikte eğlenebilirler.
James: Bence tutkuyla yaptığımız hiçbir şeyi ileride unutmamalıyız. Ayrıca her zaman pozitif düşünmek isterim.
Röportajı bitirdikten sonra Royal Pirates bu anlamlı albüm için hazırladıkları özel bir etkinlikten biraz ipucu verdi. Dediler ki albümlerden çıkan posta kartlarını atmayın ve onları on yıl sevgiyle saklayanlara (grup) bir hediye gönderecek. Doğru mudur bilinmez ama bu kartlar koleksiyonu yapılabilecek kartlardan ve bunu yapmalı ve on yıl sonra bu sözü hatırlamalı.
Royal Pirates: Albümün çıkış parçası güzel ama albümdeki tüm şarkıların kendilerine has renkleri var. Lütfen albümdeki diğer şarkıları da dinleyin ve çok eğlenin.
*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*
Kaynak: FYRP
Çeviri: unDineee
Moon ve Sooyoon, genç yaşta Amerika'da katıldıkları bir kilise töreninde tanıştılar. Farklı ortaokullarda okumalarına rağmen kısa sürede yakın arkadaş olup aynı liseye gitmeye karar verdiler.
Sooyoon: Okuldan sonra hep beste yapar, söz yazardık. James'le üniversitede bir ortak arkadaşımız aracılığı ile tanıştık. Tam da bir basiste ihtiyacımız olan zamanda tanıştırıldık. Basistler çok ünlü olmadığı için (gelmek isteyen olmadığından) zor durumda kalmıştık. (güler) Onun yakışıklı bir basist olduğunu duyduğumuzda kararımızı verdik. Tanışmadan önce sadece telefonda görüşebilmiştik ve 2009'da gruba katıldı.
2008'de Moon ve Sooyoon Fading From Dawn ismi ile performans sergilerken her birinin seçtiği kelimeler işe "Royal Pirates" ismi ortaya çıktı. Eski ismi zor geldiği için değiştirmek istemişlerdi ama yenisi de zorlukları yanında getirdi bu yüzden bununla ilgili komik anıları var. Popüler şarkıları coverlayıp bunları youtube hesaplarında paylaşırken ve isimlerini daha çok duyururken bir anda kendilerini festival sahnelerinde buldular.
Sooyoon: Açıkçası Amerika'daki promosyonlarımızı tamamlayamamıştık. Asyalı olduğumuz için bağlantılarımız yoktu. Gerçekten durabileceğimiz bir sahneye sahip değildik. Başlangıçta bir basistimiz olmadığı için zengin melodiler ortaya koyamıyorduk ama Kore festivallerinde ve kiliseler de çok çaldık. James katıldıktan sonra hep birlikte bir müzik üniversitesi olan Musican Institute'ye katıldık ve 3 ay staj gördük. Daha sonra Hollywood'un ünlü kulüplerinde performans sergiledik.
Moon: Ben küçükken şarkı yazmayı onu sergilemekten daha çok severdim. Youtube bir istisna olmuştu.
Amerika'da tanışıp orada promosyonlar yapan bu üçlünün Kore'ye nasıl geldiğini merak ettik. Küçük yaşta Amerika'ya göç eden Sooyoon ve Moon on yıldır Kore'ye özlem çektiklerini söylediler. Ama Amerika'da doğup büyümüş James için karar vermek kolay değildi.
Moon: Videolarımızı gördükten sonra ajansımız bizimle anlaşma imzaladı. Bundan sonra Kore endüstrisinde başlangıç yapmak hakkında düşündük. Koreli olduğumuz için ana vatanımızda promosyonlar yapmak istedik.
James: Dürüst olmak gerekirse benim için gerçekten zordu. Her zaman endişeliydim ve bu zamanlarda gerçekten kendimin kim olduğunu bilmiyordum. Düşündüm ki Kore'ye gelirsem kendi kişiliğimi bulabilirim. Ailemin nasıl bir ortamda yetiştiğini görebilirdim ayrıca Sooyoon ve Moon ile müzik yapabilmek için iyi bir şanstı. Bundan önce müzik benim için sadece bir hobiydi. Uzun zaman önce bandle turlara çıkıp performans sergilediğim olmuştu ama o zamanlarda bile üniversiteye gidip derslerime yoğunlaşmam gerektiğini düşünüyordum. Bir profesör olmak istiyordum. Ama Sooyoon ve Moon ile tanıştığımda bunun eğlenceli olduğunu düşündüm. Birlikte iyi müzik yapabileceğimizi ve kendi kültürüm hakkında daha çok şey öğrenebileceğimi düşündüm. Şu anda hayatım baştan sona değişti.
James Korece konusunda zayıf olsa da düşüncelerini tam olarak özetledi. Seyircilerin gözünde bir atlet olarak göründüğü en son programı "Laws of the Jungle"dan önce James'in resmi Kore çıkışı bir manken olarak olmuştu.
James: Amerika'da bir süre manken olarak çalıştım. Part time çalışırken sık sık kadroya katılmak için teklifler alırdım. Başlarda bunun mantıksız olduğunu düşündüğüm için reddettim. Düşündüm ki Amerika'da özellikle bir Asyalı için mankenlik çok zor olur. Ama bir gün restorandaki part time işimde çalışırken ünlü bir fotoğrafçıyı misafir ettik. Benden tek bir çekim yapmamı rica etti ben de yaptım. Bunu dostça gösterdiğinde ben de bir anda kadroya dahil oldum. Bundan çok para kazanamadım. Kore'ye geldikten sonra CF reklamında oynama şansı çıkışımızdan önce geldi. Shinhan Card ve Sonny için çekimler yaptım. Mankenlik işi eğlenceli ve bunu ileride de yapmak istiyorum ama müzik yaparken bu işi yürütmek istiyorum.
Royal Pirates'ın her üyesinin kendine özgü çekicilikleri var. James kadınlar arasında yakışıklılığı ile ünlü iken gülerek "Gençken ahmağın tekiydim" diyor. Moon ve Sooyoon'un ise kendilerine has parlak kişilikleri var. Üç üye de tek tek dikkat çekiyor ama birlikteyken bir denge yakalıyorlar.
Moon: Başlarda kişiliklerimiz yüzünden problemler vardı ama şimdi birbirimizi çok iyi tanıdığımızdan oldukça iyi uyum sağladık. Birbirimizi tanıyıp anlamak için zamana ihtiyacımız vardı. Birbirimizden çok farklıyken eğlenceli olduğunu düşünüyorum. Bu müziğimize de yansıyor. Bize şöyle bir bakarsanız benzer gözüktüğümüzü düşünürsünüz ama detaylara indiğinizde çok farklı eğilimlerimiz olduğunu göreceksiniz.
Sooyoon: Elbete farklı özelliklerimiz var ama şimdi bu özelliklere saygı duymayı ve kabullenmeyi öğrendiğimiz için çok fazla kavga etmiyoruz. Problem noktasını geçmişiz gibi hissediyorum.
Moon ve James sırasıyla "Laws of the City" ve "Laws of the Jungle" eğlence programlarına katılarak promosyonlarını yapma fırsatı yakaladı. Çıkışlarını yapar yapmaz böyle bir şans yakalayarak eğlence programlarında promosyon yapmaları sayesinde etkileyici tepkilerle karşılaştı.
Moon: Çıkışımızı yaptıktan bu kadar kısa süre sonra bir eğlence programına katılma şansı yakalayacağımı düşünmemiştim bile. Kişisel olarak New York'a gitmek benim için harika bir deneyimdi. İki yıldır sadece şirketteydim, çalışıyor ve pratik yapıyordum. Bu yüzden bu yaşam tarzından dışarı çıkıp bir yerlere gitmek istiyordum. Tam da bu sırada üç haftalığına yurt dışına çıkıp değişik insanlarla olma şansı yakaladım. Benim için tatil gibiydi. Çalışan-işveren durumu oldukça yardımcı oldu.
Sadece Moon'un Laws of the City hikayelerine değil James'in de sahne arkası hikayelerine sahibiz.
Moon: Laws of the City senaristlerinden biri James'in hayranı. Bu yüzden onlar James ile gitmek istediler ama şirket "Bu çocukların hepsi çok iyi neden hepsiyle tanışmıyorsunuz?" dedi. Bizimle röportajlar yaptılar ve sanırım beni ilginç buldular. Böylece James Laws of the Jungle'a gitti. Bence hepimiz uygun olduğumuz yerlerdeydik.
Gelecek albümlerinin hazırlıklarını yaparken etkinliklerini artırmak için Kore'nin muhtelif yerlerinde busking etkinlikleri yapan Royal Pirates'ın özgünlüğü ne? Performansları planlamamışlardı ama 7 tane sokak konseri verdiler. Seul Hongdae'den Han Nehri'ne çeşitli sokaklarda performanslar sergilediler ve dahi eğlenceli müziklerini herkese gösterdiler.
Sooyoon: Bir yıl önce band olarak yapmak istediğimiz bir şeydi ama hazırlayamadığımız çok şey vardı. Bu sefer fırsata atladık. Çok fazla insan gelmez diye endişe ediyorduk. Alandaki kalabalıkla iletişim kurabilecek miyiz, gürültü ve hava durumu nasıl olacak diye çok düşündük. Aslında Han Nehri'nde performans yaparken yağmur yağıyordu ama çalmaya başladığımızda durdu. Şükürler olsun ki gökkuşağı çıktı ve çıkan güneşle iyi bir atmosferde performans sergileyebildik.
Moon: Çok fazla hazırlanamadığımızı düşünüyorduk bu yüzden doğaçlama ve provasız performanslar sergiledik. Bu yüzden Hongdae ve Han Nehri'nde olduğu gibi hava rotamız ve performansımız oldu. Bence buskingler sayesinde müzikal anlamda geliştik. Hayranlarımızla yakın ilişkiler kurabildik yine de bazı sahne yeteneklerimizi göstermeden önce çok fazla performans sergileyememiştik.
Böylelikle Royal Pirates gelişimin engin yollarında ilerliyor. Kimi örnek aldıklarını sorduğumuzda Moon şaşırtıcı bir şekilde Hollywood yıldızı Leonardo DiCaprio cevabını verdi. Beklenildiği gibi James ve Sooyoon saygı duydukları müzisyenlerin isimlerini verdiler.
Moon: Benimki DiCaprio. Çiçek çocuk olarak başladığı kariyerinde dişiyle tırnağıyla kazıyarak ilerledi ve ünlü bir aktör olarak yerini aldı. Müzikle ilgilenmese bir aktör olsa bile onun gibi bir auraya ve karizmaya sahip olmak istiyorum. Elbette dikkatimi çeken daha çok sanatçı var. Paul McCartney'in müziğini severim.
Sooyoon: Benim için baterist Tony Royster ve Travis Barker. Barker ilk kez minör enstrüman kullanıp yaygınlaşmasını sağlayan kişidir. Bu dünya çapında. Bateri yeteneklerinin dışında kendi markasını oluşturdu. Kore'de Yoon Jongshin-ssi havalı biri. O müzikal anlamda ve bir çok alanda baskın bir yetenek ama ben özellikle onun eğlence programlarındaki eğlenceli kişiliğine saygı duyuyorum. Eğlence sektöründeki imajından dolayı müzikal yapısı saklı kalabilir ama aylık projeler yayınlıyor ve onu dinlediğimde ilgi çektiklerini düşünüyorum. Şimdi dinlediğimde bile güncel olmadığını söyleyemem.
James: Ben Daft Punk ve Rise Against the Machine'i beğeniyorum. Müzikal kişilikleri havalı. İyi olmak istedikleri şeyleri yapıyorlar ve Kore piyasasında örnek aldığım kişi Sean. Onun insanlara yardım edişini, sosyal hizmetlerini ve bağışlarda bulunmasını beğeniyorum. Kocaman bir kalbi olduğunu düşünüyorum ve oldukça mutlu görünüyor. Onu kıskanıyorum.
Şu sıralar Love Toxic promosyonlarıyla meşgul olsalar da Royal Pirates ileri de eğlence sektöründeki başka alanlarda etkin olmayı ve hayranlarıyla yakın ilişkilerini sürdürmeyi düşlüyor. Üyeler "Sahnede olmak harika ama kendimize ait daha çok kişisel özelliğimizi göstermek istiyoruz" sözleriyle önemsedikleri tarafları gösterdiler.
Sooyoon: Şimdiye kadar promosyonlarımızın karman çorman ve üstün körü olduğunu düşünüyorum. Bu sefer özgüven kazanacağımız, hayranlarla buluşup onların sevgilerini kazanabileceğimiz bir promosyon olmasını umuyorum. Aynı zamanda gelecekteki tüm hayranlarımızla da tanışmak istiyorum. Gerçekten çok eğleniyorum ve umarım ileride herkes tarafından dolayı tanınan bir grup olabiliriz.
Moon: Promosyonlara ilk başladığımız zamanlarda karışık bir döneme denk gelmişti. O zamanları düşündüğümde eğlenirken mutlu olduğumuzda daha çok parlıyorduk. Bence parladığımız zamanlar bunlardı. Umarım şimdiki promosyonlarımızda da ileride de çok eğleniriz. Umarım insanlarda bizimle birlikte eğlenebilirler.
James: Bence tutkuyla yaptığımız hiçbir şeyi ileride unutmamalıyız. Ayrıca her zaman pozitif düşünmek isterim.
Röportajı bitirdikten sonra Royal Pirates bu anlamlı albüm için hazırladıkları özel bir etkinlikten biraz ipucu verdi. Dediler ki albümlerden çıkan posta kartlarını atmayın ve onları on yıl sevgiyle saklayanlara (grup) bir hediye gönderecek. Doğru mudur bilinmez ama bu kartlar koleksiyonu yapılabilecek kartlardan ve bunu yapmalı ve on yıl sonra bu sözü hatırlamalı.
Royal Pirates: Albümün çıkış parçası güzel ama albümdeki tüm şarkıların kendilerine has renkleri var. Lütfen albümdeki diğer şarkıları da dinleyin ve çok eğlenin.
*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*
Kaynak: FYRP
Çeviri: unDineee