Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

29 Eylül 2014 Pazartesi

Hem Eğlence Programlarında Hem Müzikte Cazibe Dolu Üç Genç


Birbirinden çok farklı karakterde üç üyeli bir band ortaya çıktı. Gitarist vokal Moon, baterist Sooyoon ve bas gitarist James'den oluşan yeni grup Royal Pirates geçen yıl çıkışlarını yaptı. İşin aslı bu yetenekli grup 2008'de müzik hayatına adım attı. (A.N: Aslında Royal Pirates'ın temelleri 2004 yılında atıldı ama 2008'de meydana gelen o elim kaza Fadding From Down ismini de yanında götürerek Royal Pirates'a yerini bıraktı) 

OSEN yakın zamanda Royal Pirates ile buluştuğunda üçünün de enerji dolu gençler olduğunu fark etti. Birlikte uzun bir dostluğu paylaştıktan sonra üyeler birbirlerine karşı itinalı davranmayı bırakmışlar. Yeni bir grup olarak Royal Pirates saf ve oldukça hırslılar. 27 Ağustos'da çıkış parçalarıyla aynı ismi taşıyan Love Toxic albümü ile geri dönüş yapan grup her ne kadar bir aşk şarkısı tanıtımlarını sürdürseler de ruh halleri daha neşeli. 

Sooyoon: Love Toxic eğlenceli ve parlak bir şarkı. Band elektronik melodilerle kendi sesini oluşturuyor ve ben buna seksi bir hava eklemeye çalıştım. (Gülüyor) İçi geçmiş bir seksilik anlayışı yerine daha görsel ve neşeli bir konsept oluşturmak istedim. Sözleri yazarken de yirmili yaşlarımın başında yaşadığım sevgi dolu ve tutkulu aşkımı düşündüm. 

Sooyoon'a sözlerde resmettiği gibi sevdiğinin peşinden koşacağı bir aşka sahip olmak isteyip istemediğini sorduğumuzda "Eskiden olsa düşünmeme bile gerek yoktu giderdim ama şimdi çok meşgulüm... muhtemelen hayır." dedi.

Moon ve Sooyoon, genç yaşta Amerika'da katıldıkları bir kilise töreninde tanıştılar. Farklı ortaokullarda okumalarına rağmen kısa sürede yakın arkadaş olup aynı liseye gitmeye karar verdiler.

Sooyoon: Okuldan sonra hep beste yapar, söz yazardık. James'le üniversitede bir ortak arkadaşımız aracılığı ile tanıştık. Tam da bir basiste ihtiyacımız olan zamanda tanıştırıldık. Basistler çok ünlü olmadığı için (gelmek isteyen olmadığından) zor durumda kalmıştık. (güler) Onun yakışıklı bir basist olduğunu duyduğumuzda kararımızı verdik. Tanışmadan önce sadece telefonda görüşebilmiştik ve 2009'da gruba katıldı.

2008'de Moon ve Sooyoon Fading From Dawn ismi ile performans sergilerken her birinin seçtiği kelimeler işe "Royal Pirates" ismi ortaya çıktı. Eski ismi zor geldiği için değiştirmek istemişlerdi ama yenisi de zorlukları yanında getirdi bu yüzden bununla ilgili komik anıları var. Popüler şarkıları coverlayıp bunları youtube hesaplarında paylaşırken ve isimlerini daha çok duyururken bir anda kendilerini festival sahnelerinde buldular.

Sooyoon: Açıkçası Amerika'daki promosyonlarımızı tamamlayamamıştık. Asyalı olduğumuz için bağlantılarımız yoktu. Gerçekten durabileceğimiz bir sahneye sahip değildik. Başlangıçta bir basistimiz olmadığı için zengin melodiler ortaya koyamıyorduk ama Kore festivallerinde ve kiliseler de çok çaldık. James katıldıktan sonra hep birlikte bir müzik üniversitesi olan Musican Institute'ye katıldık ve 3 ay staj gördük. Daha sonra Hollywood'un ünlü kulüplerinde performans sergiledik.

Moon: Ben küçükken şarkı yazmayı onu sergilemekten daha çok severdim. Youtube bir istisna olmuştu.

Amerika'da tanışıp orada promosyonlar yapan bu üçlünün Kore'ye nasıl geldiğini merak ettik. Küçük yaşta Amerika'ya göç eden Sooyoon ve Moon on yıldır Kore'ye özlem çektiklerini söylediler. Ama Amerika'da doğup büyümüş James için karar vermek kolay değildi.

Moon: Videolarımızı gördükten sonra ajansımız bizimle anlaşma imzaladı. Bundan sonra Kore endüstrisinde başlangıç yapmak hakkında düşündük. Koreli olduğumuz için ana vatanımızda promosyonlar yapmak istedik.

James: Dürüst olmak gerekirse benim için gerçekten zordu. Her zaman endişeliydim ve bu zamanlarda gerçekten kendimin kim olduğunu bilmiyordum. Düşündüm ki Kore'ye gelirsem kendi kişiliğimi bulabilirim. Ailemin nasıl bir ortamda yetiştiğini görebilirdim ayrıca Sooyoon ve Moon ile müzik yapabilmek için iyi bir şanstı. Bundan önce müzik benim için sadece bir hobiydi. Uzun zaman önce bandle turlara çıkıp performans sergilediğim olmuştu ama o zamanlarda bile üniversiteye gidip derslerime yoğunlaşmam gerektiğini düşünüyordum. Bir profesör olmak istiyordum. Ama Sooyoon ve Moon ile tanıştığımda bunun eğlenceli olduğunu düşündüm. Birlikte iyi müzik yapabileceğimizi ve kendi kültürüm hakkında daha çok şey öğrenebileceğimi düşündüm. Şu anda hayatım baştan sona değişti.



James Korece konusunda zayıf olsa da düşüncelerini tam olarak özetledi. Seyircilerin gözünde bir atlet olarak göründüğü en son programı "Laws of the Jungle"dan önce James'in resmi Kore çıkışı bir manken olarak olmuştu.

James: Amerika'da bir süre manken olarak çalıştım. Part time çalışırken sık sık kadroya katılmak için teklifler alırdım. Başlarda bunun mantıksız olduğunu düşündüğüm için reddettim. Düşündüm ki Amerika'da özellikle bir Asyalı için mankenlik çok zor olur. Ama bir gün restorandaki part time işimde çalışırken ünlü bir fotoğrafçıyı misafir ettik. Benden tek bir çekim yapmamı rica etti ben de yaptım. Bunu dostça gösterdiğinde ben de bir anda kadroya dahil oldum. Bundan çok para kazanamadım. Kore'ye geldikten sonra CF reklamında oynama şansı çıkışımızdan önce geldi. Shinhan Card ve Sonny için çekimler yaptım. Mankenlik işi eğlenceli ve bunu ileride de yapmak istiyorum ama müzik yaparken bu işi yürütmek istiyorum.

Royal Pirates'ın her üyesinin kendine özgü çekicilikleri var. James kadınlar arasında yakışıklılığı ile ünlü iken gülerek "Gençken ahmağın tekiydim" diyor. Moon ve Sooyoon'un ise kendilerine has parlak kişilikleri var. Üç üye de tek tek dikkat çekiyor ama birlikteyken bir denge yakalıyorlar.

Moon: Başlarda kişiliklerimiz yüzünden problemler vardı ama şimdi birbirimizi çok iyi tanıdığımızdan oldukça iyi uyum sağladık. Birbirimizi tanıyıp anlamak için zamana ihtiyacımız vardı. Birbirimizden çok farklıyken eğlenceli olduğunu düşünüyorum. Bu müziğimize de yansıyor. Bize şöyle bir bakarsanız benzer gözüktüğümüzü düşünürsünüz ama detaylara indiğinizde çok farklı eğilimlerimiz olduğunu göreceksiniz.

Sooyoon: Elbete farklı özelliklerimiz var ama şimdi bu özelliklere saygı duymayı ve kabullenmeyi öğrendiğimiz için çok fazla kavga etmiyoruz. Problem noktasını geçmişiz gibi hissediyorum.

Moon ve James sırasıyla "Laws of the City" ve "Laws of the Jungle" eğlence programlarına katılarak promosyonlarını yapma fırsatı yakaladı. Çıkışlarını yapar yapmaz böyle bir şans yakalayarak eğlence programlarında promosyon yapmaları sayesinde etkileyici tepkilerle karşılaştı.

Moon: Çıkışımızı yaptıktan bu kadar kısa süre sonra bir eğlence programına katılma şansı yakalayacağımı düşünmemiştim bile. Kişisel olarak New York'a gitmek benim için harika bir deneyimdi. İki yıldır sadece şirketteydim, çalışıyor ve pratik yapıyordum. Bu yüzden bu yaşam tarzından dışarı çıkıp bir yerlere gitmek istiyordum. Tam da bu sırada üç haftalığına yurt dışına çıkıp değişik insanlarla olma şansı yakaladım. Benim için tatil gibiydi. Çalışan-işveren durumu oldukça yardımcı oldu.

Sadece Moon'un Laws of the City hikayelerine değil James'in de sahne arkası hikayelerine sahibiz.

Moon: Laws of the City senaristlerinden biri James'in hayranı. Bu yüzden onlar James ile gitmek istediler ama şirket "Bu çocukların hepsi çok iyi neden hepsiyle tanışmıyorsunuz?" dedi. Bizimle röportajlar yaptılar ve sanırım beni ilginç buldular. Böylece James Laws of the Jungle'a gitti. Bence hepimiz uygun olduğumuz yerlerdeydik.

Gelecek albümlerinin hazırlıklarını yaparken etkinliklerini artırmak için Kore'nin muhtelif yerlerinde busking etkinlikleri yapan Royal Pirates'ın özgünlüğü ne? Performansları planlamamışlardı ama 7 tane sokak konseri verdiler. Seul Hongdae'den Han Nehri'ne çeşitli sokaklarda performanslar sergilediler ve dahi eğlenceli müziklerini herkese gösterdiler.

Sooyoon: Bir yıl önce band olarak yapmak istediğimiz bir şeydi ama hazırlayamadığımız çok şey vardı. Bu sefer fırsata atladık. Çok fazla insan gelmez diye endişe ediyorduk. Alandaki kalabalıkla iletişim kurabilecek miyiz, gürültü ve hava durumu nasıl olacak diye çok düşündük. Aslında Han Nehri'nde performans yaparken yağmur yağıyordu ama çalmaya başladığımızda durdu. Şükürler olsun ki gökkuşağı çıktı ve çıkan güneşle iyi bir atmosferde performans sergileyebildik.

Moon: Çok fazla hazırlanamadığımızı düşünüyorduk bu yüzden doğaçlama ve provasız performanslar sergiledik. Bu yüzden Hongdae ve Han Nehri'nde olduğu gibi hava rotamız ve performansımız oldu. Bence buskingler sayesinde müzikal anlamda geliştik. Hayranlarımızla yakın ilişkiler kurabildik yine de bazı sahne yeteneklerimizi göstermeden önce çok fazla performans sergileyememiştik.



Böylelikle Royal Pirates gelişimin engin yollarında ilerliyor. Kimi örnek aldıklarını sorduğumuzda Moon şaşırtıcı bir şekilde Hollywood yıldızı Leonardo DiCaprio cevabını verdi. Beklenildiği gibi James ve Sooyoon saygı duydukları müzisyenlerin isimlerini verdiler.

Moon: Benimki DiCaprio. Çiçek çocuk olarak başladığı kariyerinde dişiyle tırnağıyla kazıyarak ilerledi ve ünlü bir aktör olarak yerini aldı. Müzikle ilgilenmese bir aktör olsa bile onun gibi bir auraya ve karizmaya sahip olmak istiyorum. Elbette dikkatimi çeken daha çok sanatçı var. Paul McCartney'in müziğini severim.

Sooyoon: Benim için baterist Tony Royster ve Travis Barker. Barker ilk kez minör enstrüman kullanıp yaygınlaşmasını sağlayan kişidir. Bu dünya çapında. Bateri yeteneklerinin dışında kendi markasını oluşturdu. Kore'de Yoon Jongshin-ssi havalı biri. O müzikal anlamda ve bir çok alanda baskın bir yetenek ama ben özellikle onun eğlence programlarındaki eğlenceli kişiliğine saygı duyuyorum. Eğlence sektöründeki imajından dolayı müzikal yapısı saklı kalabilir ama aylık projeler yayınlıyor ve onu dinlediğimde ilgi çektiklerini düşünüyorum. Şimdi dinlediğimde bile güncel olmadığını söyleyemem.

James: Ben Daft Punk ve Rise Against the Machine'i beğeniyorum. Müzikal kişilikleri havalı. İyi olmak istedikleri şeyleri yapıyorlar ve Kore piyasasında örnek aldığım kişi Sean. Onun insanlara yardım edişini, sosyal hizmetlerini ve bağışlarda bulunmasını beğeniyorum. Kocaman bir kalbi olduğunu düşünüyorum ve oldukça mutlu görünüyor. Onu kıskanıyorum.

Şu sıralar Love Toxic promosyonlarıyla meşgul olsalar da Royal Pirates ileri de eğlence sektöründeki başka alanlarda etkin olmayı ve hayranlarıyla yakın ilişkilerini sürdürmeyi düşlüyor. Üyeler "Sahnede olmak harika ama kendimize ait daha çok kişisel özelliğimizi göstermek istiyoruz" sözleriyle önemsedikleri tarafları gösterdiler.

Sooyoon: Şimdiye kadar promosyonlarımızın karman çorman ve üstün körü olduğunu düşünüyorum. Bu sefer özgüven kazanacağımız, hayranlarla buluşup onların sevgilerini kazanabileceğimiz bir promosyon olmasını umuyorum. Aynı zamanda gelecekteki tüm hayranlarımızla da tanışmak istiyorum. Gerçekten çok eğleniyorum ve umarım ileride herkes tarafından dolayı tanınan bir grup olabiliriz.

Moon: Promosyonlara ilk başladığımız zamanlarda karışık bir döneme denk gelmişti. O zamanları düşündüğümde eğlenirken mutlu olduğumuzda daha çok parlıyorduk. Bence parladığımız zamanlar bunlardı. Umarım şimdiki promosyonlarımızda da ileride de çok eğleniriz. Umarım insanlarda bizimle birlikte eğlenebilirler.

James: Bence tutkuyla yaptığımız hiçbir şeyi ileride unutmamalıyız. Ayrıca her zaman pozitif düşünmek isterim.

Röportajı bitirdikten sonra Royal Pirates bu anlamlı albüm için hazırladıkları özel bir etkinlikten biraz ipucu verdi. Dediler ki albümlerden çıkan posta kartlarını atmayın ve onları on yıl sevgiyle saklayanlara (grup) bir hediye gönderecek. Doğru mudur bilinmez ama bu kartlar koleksiyonu yapılabilecek kartlardan ve bunu yapmalı ve on yıl sonra bu sözü hatırlamalı. 

Royal Pirates: Albümün çıkış parçası güzel ama albümdeki tüm şarkıların kendilerine has renkleri var. Lütfen albümdeki diğer şarkıları da dinleyin ve çok eğlenin.

*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak: FYRP
Çeviri: unDineee

24 Eylül 2014 Çarşamba

Royal Pirates - Love Toxic (Türkçe Altyazılı)




Bulunduğu Albüm: Love Toxic
Çeviri & Altyazı Zamanlama: mcnbl

14 Eylül 2014 Pazar

③ 3 Erkeğin Kaçıramayacağınız Özel Hayatları!


3 kadın piyasa yapabilir mi?

Pekala, 3 erkek de piyasa yapabilir.

Royal Pirates, en basit sorulara bile detayları ile cevap veren harika konuşmacılardan oluşuyor. James'in Korece'si yeterince akıcı olmadığı için cevap vermesi biraz sürüyor ama o kendi hikayesini anlatabilmek için elinden geleni yapmaya çalışıyor. Eğer yardıma ihtiyacı olursa Moon ve Sooyoon onun gönüllü çevirmenleri oluyor.

Ne olursa olsun, çok keyifli bir röportajdı.

3. Bölüm: Müzik, TV Programları ve 3 Erkeğin Kaçıramayacağınız Özel Hayatları

S: Hayatınızdaki en üzüncü an nedir?

James: Annemin Amerika'daki araba kazası ve kolunun çatlaması. O anda programım yüzünden Kore'deydim ve ona yardım edebilmek için hiçbir şey yapamadım. Sonra o an hayatımdaki en değerli şeyin ne olduğunu düşündüm.

Sooyoon: Albüm hazırlamak hayatımdaki en zor şeydi. Annem o sıralar çok katıydı.

Moon: Hayatımdaki en zorlu zamanlar benim pek çok zorluk yaşadığım yer olan Amerika'daki zamanlardı. Dahası yeni bir düzene ayak uydurmak benim için hiçbir zaman kolay olmadı.

S: Hayatınızdaki en mutlu an nedir?

James: Ben Citybreak konserinde performans sergilediğimizde çok mutluydum. Sahnedeyken cennette gibi hissettim. Dikkatim dağılmaksızın tamamen müziğe gömülmüş olmak inanılmazdı.

Sooyoon: Annemin hastalıktan kurtulduğu zaman çok keyiflenmiştim. Ondan telefon aldığımda mutluluktan göz yaşlarına boğulmuştum. Hayatımdaki en mükemmel şeyin ailem olduğunu bir kez daha anlamıştım.

Moon: Bizim müziğimizi dinledikten sonra gülümseyen insanları gördüğümde çok mutlu oluyorum.

S: En sevdiğiniz yemek nedir?

James: Pizza mı? Hepimiz pizzaya bayılırız.

Moon: James haklı. Özellikle de Hawaiian pizzaya! Domuz pirzolasını ve yumuşak tofu ve galbi gibi Kore yemeklerini seviyoruz.

Sooyoon: Kolayca ulaşabildiğimiz için pizzayı seviyoruz.

S: En sevmediğiniz yiyecek nedir?

Moon: Lezzetli olup olmadığına bakmaksızın her şeyden bir ısırık alıp denerim. Ama balık kokusuna tahammül edemiyorum. Örneğin çiğ balık yerim ama istiridye, soya soslu yengeç ve inek bağırsağı yiyemem. Küçükken biraz inek bağırsağı yedikten sonra onu tükürmüştüm. İlginç bir şekilde biftek işkembem var.

James: Ben dondurmayı ve bağırsak yemeği severim! Ormandayken balık bağırsağı yemiştim çok lezizdi. İnsanların neden tavuk ayağı yemeği sevdiklerini anlayamıyorum. Ama domuz ayağı severim. Ama tavuğun ayağı yemeğimin bir parçası olamaz.

Sooyoon: İğrenç görünen yemekleri yemem. Bağırsaklar, domuz kafası, inek bağırsağı, domuz kanı.. Ama sığır kırkbayırını (içorganı) yiyorum... Ben neyim?

S: Kendinizle ne zaman gurur duydunuz?

Moon: 'Laws of the City' ekibindeyken. Hey sonunda onlar benim cazibemi keşfettiler diye düşündüm.

Sooyoon:  Açgözlü düşüncelerimi kafamdan sildiğimde. Her şeyde en iyi olma takıntım vardı. Bu yüzden en iyisini yapmak için çok çalışırdım ama bu açgözlülüğümden arındım.

James: TV'deyken. Ailem programlarımı izler ve annem kocaman bir gülümsemeyle benimle gurur duyduğunu söyledi. Ondan daha fazla iltifat almak için daha çok çalışmalıyım diye düşündüm.

S: Kendinize ne zaman kızdınız?

Moon: Tembelleştiğimde kendime kızıyorum. Sabah kalktığımda kafam karışık oluyor.. Ayrıca, çıkış yapmadan önce eğitim süreci çok sıkıcıydı. Ben özgürlüğü severim ve bağlı kalmayı sevmem. Bu yüzden beynimde kabul etmiş olmama rağmen demode eğitim prosüdürlerini neden takip etmek zorunda olduğuma dair içimde çok çelişki yaşadım. Çok çalışmak istiyorum ama kalbim beni takip etmiyor.

Sooyoon: Ailemin duygularını incitecek kötü/sert sözler söylediğimde. Okuldayken onlarla konuşmazdım ve kendi halimde yaşardım. Şimdi büyüdüm ve Kore'de yaşıyorum. Annemi ve babamı çok düşünüyorum.

James: Kendime karşı dürüst olduğum zaman çok yetenekliyim ama bazen o insana karşı hata yapıyorum. Pratik yaptığım zaman bazen gerçekten kim olduğumu unutuyorum. Sadece kendimi güzelleştirmek hakkında düşünüyorum. Ailem ve arkadaşlarımla karşılaştırıldığında kendi değerim hakkında düşünüyorum. Rekabetten ziyade en iyisini yapmaya çalışıyorum.




2: Naklen Konuşma

S: Üçünüzün tanışmasından beri uzun bir süre geçti. Birbirleriniz hakkındaki ilk izlenimleriniz ne olmuştu?

Sooyoon: Moon hyung ile tanışmamızın üzerinden 10 yıldan fazla süre geçti o yüzden gerçekten nasıl olduğunu hatırlayamıyorum. Ama.. Benden farklı bir insan diye düşündüğümü hatırlıyorum. Diğer insanlarla kolayca iletişim kurabiliyordu ve onun gibi olmak istemiştim.

Moon: James uzun boylu ve uzun saçlıydı. Onun hakkındaki ilk izlenimim iyi ve masum biri olduğuydu.

James: Çok fazla Koreli arkadaşım yoktu. Sooyoon ile karşılaştığımızda, 'Oh demek Koreli biri böyle oluyor' diye düşünmüştüm.

S: Birbirlerinizin eksik yönlerini görüyor musunuz?

Sooyoon: Moon çok saf. Onun hayali bazen gerçekleri göremeyecek kadar büyük oluyor.

Moon: James kendi benzersizliğini göstermeye engel olacak kadar çok endişeli.

James: Sooyoon çok zeki ve düşünceli. Bir şey önerip, bunu da deneyebiliriz diyen biri.

S: Aksine, diğerlerinin benzemek istediğiniz bir özelliği var mı?

Sooyoon: Bir önceki cevapla aynı. Onun saf kişiliği.

Moon: James'in uzun boyu? İlk kez tanıştığım kişilerle takılabilirim ama James de bunu yapabiliyor. Bunu kıskanıyorum.

James: Sooyoon'un zayıflığı aynı zamanda onun gücü de olabilir. O zeki ve düşünceli, bu yüzden insanları anlamak için geniş bir bakış açısına sahip.

S: Birbirinize söyleyemediğiniz bir şey var mı?

Sooyoon: Moon hyung doğum günün kutlu olsun. Henüz ona söyleyememiştim.

Moon: Hahah! (utanarak) Seni seviyorum James. İyi iş çıkarıyorsun.

James: Bir şeye ihtiyacınız olduğunda söyleyin. Size yardım edeceğim. Ona söylemek istediğim şey bu. Bana bunu dile getirme fırsatı tanıdığınız için teşekkürler.

*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak:wikikpop
Çeviri: mcnbl



Love Toxic İle Geri Dönen Grup Rock Ruhu İle İlerliyor



Royal Pirates, yeni albümleri 'Love Toxic' ile geri dönüş yaptı. Bu albüm onların sene başında çıkardıkları ilk mini albümden sonra çıkardıkları ikinci mini albümleri. Onlar topluma hitap etmeyi amaçlayan bir rock grubu olarak şarkıcı ve söz yazarı olarak iyi bir başlangıç yaptılar. 

Sooyoon: Yazdığım şarkı Love Toxic çıkış parçası olarak seçildiğinde sevinçten ağzım kulaklarıma varmıştı. Aşk yaşamın gerekliliklerinden biridir. Herhangi biri kalbinde bir aşk taşır. Tek taraflı bir hikaye yazmak yerine hayranların rahatlıkla anlayıp takip edebileceği bir şarkı yazmak istedim. Bence bu his doğru geldi. 

Bu demek değil ki Sooyoon grupta liderliği alan tek kişi. Albümde James ve Moon'un eserleri de yer alıyor. Böylece albümdeki tüm şarkılar Royal Pirates üyelerinin kendi bestelerinden oluşuyor. Aşkın çeşitli şekillerde ifade edilmesi ile hayranlarının kalbine dokunuyorlar.

Moon: Bu ilk kez olan bir şey değil. Önceki mini albümümüzde bir şarkı haricindeki tüm parçalar üyeler tarafından bestelenmişti. Bu sefer bu albüme birçok değişik bakış açısı koyduk. Yeni taze bir aşkın değişimi, karşı cinse olan ilgi, ayrılıktan sonra yaşanan üzüntü hayatınız boyunca hissedebileceğiniz duygulara ve daha fazlası.

Elbette bu sefer albümdeki aşk temaları Royal Pirates üyelerinin yaşanmışlıklarından yola çıkarak yazıldı. Kendi samimi ve gerçek hisleri şarkılara koyarak dinleyicilerle empatik bir etkileşim kurdu. Diğer bir değişle kalpler arasında kurulan bir bağlantı. 

Moon: Ben özellikle Haru'ya çok bağlıyım. Bunu birini sevmeye başladığınız ilk anlarda içinizin titrediği duyguları göz önüne alarak yazdım. Bunu bestelediğimde bir kız arkadaşım vardı ve ona dinlettiğimde çok sevmişti. Bir süre önce ayrıldığımız için şimdi çok uzak hatıralar gibi geliyor.




Çıkışlarından sonra sadece sahnelerde olmadılar aksine hayranlarıyla buluştukları değişik programlara da katıldılar. Bunun anlamı eğlence programlarından arta kalan zamanlarında beste yapıyorlar. Sooyoon Arirang Radyo'da bir radyo programının sunuculuğunu yaparken James SBS'in Laws of the Jungle programına Moon ise aynı kanalın Laws of the City programına katıldı. 

James: Ben ilk başa Laws of the City'ye katılmam konusunda bir teklif almıştım. Daha sonra Moon ile rolleri değiştik. Rahatsız hissetmekten çok rahatlamış hissetmiştim. Benim Korece konuşurken akıcı bir şekilde konuşamama gibi bir problemim vardı. En büyük problem buydu eğer ekip orjinal planda bunu çok dert etseydi Laws of the Jungle'a da katılamazdım. (Güler) 

James Laws of the Jungle'da Kore kültürü hakkında çok şey öğrendiğinden bahsetti. Ama Korece engeli yüzünden tam anlamıyla adapte olamadı. Uzak bir yere yolculuğun başlangıcında zorlu bir çevreyle karşılaşmasına rağmen meslektaşlarıyla kişisel görevlerinde eğlence sektörünün hatırası sıkı dostluklar kurabildi. 

James: Kendime güvenim gelişti. İleride bir eğlence programına katılmamı isterlerse daha fazla korkmayacağım. Katıldığım Laws of the Jungle Indiana Oceans henüz tamamlandı ama Byungman ekibinin dostlukları hala devam ediyor. Park Hwisoon hyung'la çok yakın bir zaman önce konuştuk. (Güler)




Elbette müzik alanında ilerleyen bu gençler için eğlence programlarında boy göstermek bir baskıya neden oluyor. Kendilerini şarkı yazmaya adamışken zaman yeterli gelmemeye başlıyor. Bir gazeteci olarak bunu sormamam gerektiği halde eğlence programlarının bir yük olup olmadığını zamanlarını çalıp çalmadığını sordum ve aldığım cevap fazlasıyla tatmin ediciydi. "Asla"

Sooyoon: Açıkçası başlangıçta her şey biraz karışıktı. Üyeler showmen olmak istemiyordu biz bir band olmak istiyorduk. Ama ismimiz tanınmadığı sürece bir band olarak performans sergilemek imansız hale geliyor. Daha sonra düşündüm ki eğlence programları sayesinde tanınabilir böylece hayranlarımıza minnetimizi gösterebiliriz. Şimdi mi? Daha fazlasını istiyorum. (Güler)




Royal Pirates Love Toxic şarkılarının promosyonlarına devam ediyor. Hala "çaylak" lakabından kurtulabilmiş değiller. Tüm zamanlarını yayınlara ve müziğe harcasalar da yine de gidecek çok yolları var. Onların gelecek hayallerini merak ediyorum. 

Moon: Hayranlara Royal Pirates üyelerinin daha spesifik özelliklerini göstermek istiyoruz. Elbette müziğimizi de daha çok dinlemelerini istiyoruz. En son mini albümümüzle bu albüm arasında 8 ay var ama bir daha ki sefere performanslarla arayı daha da azaltmayı istiyoruz. Bu ilerlemek için çok çalışma zamanımız. 

Hazırladığımız tüm soruları cevapladıktan sonra herkes Royal Pirates'ın çekiciliğini, dürüstlüğünü ve dolup taşan enerjilerini hissedebilir. Onlar insanlarla birebir ilişki kurmaya çalışan diğer bir değişle "canlı" üç kişilik bir band. Gelecekte yapacakları müziği de sabırsızlıkla bekliyoruz. 

*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak: FYRP
Çeviri: unDineee

13 Eylül 2014 Cumartesi

[Video Çevirisi] Royal Pirates'tan.. (13.09.2014)




M: Merhaba, biz Royal Pirates. Çıkış şarkımızın ismi 'Love Toxic' ve gerçekten parlak bir şarkı. Lütfen dinleyin. Şimdi... Biz şu an MCountdown'da sahne almak için bekliyoruz.

SY: Bizi desteklemeye pek çok insan geldi bu yüzden minnettarım. Gelecekte de bizi görmeye gelin, isimlerimizi bağırın ve bizimle şarkı söyleyin. Teşekkürler.

J: Programımız bugünlerde gerçekten çok yoğun ama hayranlarla buluşmak için en küçük bir fırsat bile beni cesaretlendirip güçlendiriyor. Bu yüzden geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Umarım gelecekte sizlerin daha çok görebilirim.

SY: Klibimizi seyrettiniz mi?
M: (James'e) Seyrettin mi?
J: Evet!
M: (Bize) Seyrettiniz mi? Eğlenceli, değil mi? Çok kötü olduğunu düşünmüyorum.
SY: Şirketimiz yeni bir sanatçıya sahip oldu.
M: Bir başka yeni sanatçı... Moon Kim
SY: Lütfen çok izleyin ve arkadaşlarınıza yayın~ Teşekkürler!
M: Gelecekte de sizlere Royal Pirates'ın daha eğlenceli ve çok çalışan yönlerini göstereceğiz. Umarım programlar RP'ın farklı yönlerini sunabilirler. Şimdiye kadar biz Royal Pirates'tık. Teşekkürler!


*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak: A. heymeowmao
Çeviri: mcnbl

12 Eylül 2014 Cuma

Royal Pirates: Rakip mi? Sanat Bir Yarışma Değildir!


Cüretkar. Yakın zamanda Buzlu Su Kovasına Meydan Okuma çılgınlığında Kore, Çin ve Japonya'nın cumhurbaşkanlarına meydan okundu. Royal Pirates tam olarak kim Allah aşkına? Önce Youtube yıldızları olarak çıktılar karşımıza, Şarkı Kralı Cho Yong Pil sayesinde Super Rookie olarak tanındılar ve şimdi de üyeler "Laws" serilerinde boy göstererek dünyanın her köşesindeki kızların yüreklerini yakıyor. Onlar gün geçtikçe şöhretlerini artıran bir "flower band" (çiçek band)

◇ "Müzik aşkın diğer adıdır - Sydney Smith" Aşkın kaç farklı çeşidi olabilir? Sevimli aşk, yeni aşk vb. Tüm aşk türleri Royal Pirates'ın kendi duygu ve düşünceleriyle oluşturulup 27 Ağustos'ta yayınlanan 2. mini albümü Love Toxic ile fark edildi. 

James: Bana göre bu albümü "aşk hakkında bir albüm" diye tanımlayabiliriz. Aşkı seçebildiğim bir zaman vardı ama doğru anı kaçırdım. Daha sonra hoşlandığım kız başka biriyle çıkmaya başladı, bu çok zordu. "Beting Everything" bu duyguları taşıyan bir şarkı. Ben, pişmanlıkları resmeden bir hikaye oluşturdum. Eğer böyle bir şansı tekrar yakalarsam bu sefer kesinlikle elimden kaçırmayacağım.

Royal Pirates, bu albümdeki tüm şarkıların yapımına katkı sağladı ve melodiye uyumlu güzel sözler ortaya çıkardılar. Bu albüm ne tarz anlamlar taşıyor? Müzik her birinin hikayelerine mükemmel bir şekilde uyuyor mu?

Moon: Bu albümün 'kişisellik' hakkında olduğunu söylemek istiyorum. Özellikle tüm şarkılar deneyimlerimizle yazıldı. Bence her birimizin duygularını görebilirsiniz. Benim yazdığım 'Haru' isimli şarkı aşık olduğun birini özlemenin en güzel yanını konu alıyor. Gelişmekte olan taze aşkın görünümünü ortaya çıkarıyor. Seoul Hillbilly, SBS'in eğlence programı Law of the City New York çekimlerinden döndüğümden sonra yazıldı. Şehirde hayallerinin peşinde koşan çok fazla insan vardı. Bu izlenimler "Eğer bir adım daha ileri gidersem sonunda gülen ben olacağım" cümlesi olarak şarkıda yerini aldı. Kendi aşk maceralarımdan yola çıkarak zor durumlarda kalsanız da yıkılmayın diye umut dolu bir mesaj verdim. 

Sooyoon: Bence bu bir atlama noktası. Bugüne kadar promosyonlar boyunca kendimi darmadağın hissediyordum ama şimdi ona sıkı sıkı sarıldım ve hazırlamak için çok çalıştım. Her şeyi yapabilirmişim gibi hissediyorum. Sanki bir adım ileri gitmişim gibi hissediyorum. Çıkış parçamız Love Toxic'de aşkı, 20'lerimin başlarında yaşadığım umursamaz ve samimi duyguları göz önüne alarak yazdım. Tereddütsüz hisleri istemeyi, ateş gibi bir aşkta yanmayı tanıttım. (Gülüyor)

'Tüm günü seni düşünerek geçirdim. Bu gece uyuyamayacağım çünkü aklımda sen varsın' (Haru) 'Aşık oldun, sen daha fark etmeden içine sızdı. Aşık oldun, gözlerimde savaş' (Love Toxic) Bu albümdeki sözler hem sevecen hem hırsılı, hem yumuşak hem rahatlatıcı... Herkesin farklı bir aşk türü yaşaması nasıl bir şey?

James: Ben aşık olursam sırılsıklam aşık olurum. Aşık olduğum kız hayatımın merkezinde yer alır ve işimden bile önemli olur. En son üç yıl önce biriyle çıktım ve aşk beni tekrar bulursa dikkatli olmam gerekecek. Şimdi dikkatimi dağıtmadan promosyonlara odaklanmalıyım. 

Sooyoon: Ben başta liderliği eline alan daha sonra kız arkadaşımın tercihleriyle uyum gösteren biriyim. En son bir buçuk yıl önce biriyle çıkmıştım. Ben her zaman "biraz" çetrefilli aşk ilişkilerinin içinde buldum kendimi ama çıkışımızdan sonra o kadar da emin değilim. (Gülüyor) 

Moon: Eğer ben birinden hoşlanıyorsam tıpkı bir kartal gibi cesur ve atik olurum. İster duygusal ilişkiler olsun ister müzik olsun eğer önemliyse korkmaya gerek yoktur. Eğer duyguların gerçekse tereddüt etmene hiç gerek yok. GİT!

◇ Şarkının Ruhu. Müziğin de ruhu var mı? Son zamanlarda yayınlanan şarkıları dinlediğinizde başta tatlı gelse de bir süre sonra tadını kaybetmiş bir parça sakız izlenimi veriyor. Bunun anlamı dışarıda inşa edilmiş müzik endüstrisi içeride bir sabun köpüğünden farksızdır. Bu durumda birileri müziğin kararlılık olduğu görüşünü savunuyor ve müziğin gerçekliğini bilen bu çocuklar sadece geri dönüşleri için sabırsızlanabiliyor.

James: Şarkıda net bir mesaj verebilmek önemlidir. Sadece ses çıksın diye şarkı yaparsanız ruhsuz bir şarkı yapmak çok kolaydır. 

Moon: James'in bahsettiği 'net bir mesaj' bir şarkının 'net bir konsepte' uygun olması için önemli. Öncelikle net bir konsept yakalayıp daha sonra duygularla bir mesaj vermek önemlidir. Eğer konseptiniz romantizm ise o şarkı romantik olmalı. Eğer konseptiniz umutsa o zaman sözler umut vaat etmeli. Bence iletmek için insan duygularını doğru bir yolla iletmelisiniz. 

Sooyoon: Dinler dinlemez hissedebileceğiniz şarkılar yapmak için çabalıyoruz. Sadece bizi tatmin edecek bir müzik değil insanların bir arada dinleyip anlayabilecekleri şarkılar yapmalıyız. 

Onlar müziklerini kullanarak halk üzerinden bir anlayış oluşturmaya çalışıyorlar. Hepsi aynı yere bakmasına rağmen her birinin bambaşka fikirleri var. Bu tek amaç uğruna kendi yolunuzda giderken çok sorunla karşılaştınız mı?

Moon: Çok fazla karmaşa yoktu. Birbirimizin ürettiklerine saygı göstermeli ve uyum sağlamalıyız. Bazen haklı olduğumu düşünüyorum ama yeri geliyor hatalı olduğumu kabul etmek zorunda kalıyorum. İşin sonunda açık fikirli olmak her şeyden önemlidir.

Sooyoon: Açıkçası kendimizi kontrol etmek/akor etmek çok da kolay bir iş değil. Son albümümüz üzerinde çalışırken konsepti son haline getirmek için çabalayan bir sürü yapımcı ve başka insanlar vardı. Bu yüzden bu albümdeki şarkılar hepimizin kendimizin bestelediğimiz şarkıları içeriyor. Dürüst olmak gerekirse birçok kez 'Benim fikrim daha iyiydi' diye düşündüğüm zamanlar oldu. 

James: Moon'dan ve Sooyoon'dan çok şey öğrendim. Sebeplerimden biri ikisiyle birlikte bu bandin bir parçası olmak istememdi. Onların yeteneklerini ve aranjmanlarını gördükten sonra eğer birlikte olursak gerçekten eğlenceli olurdu diye hissetmiştim. Ayrıca fikirlerimizi paylaştığımızda tek sayıda üyeye sahip olmak da güzel bir şey. Üç kişi olduğumuz için oylama yaptığımızda sonuca varak çok kolay oluyor.

◇ Sanat bir yarışma değildir. Flower band neslinin başlangıcı ünvanını alan çaylaklar olarak bilinen Royal Pirates çıkışlarından beri özgün bir yolda ilerliyor. Bu yüzden diğer bandler ile mukayese ediliyorlar. Müzik tercihleri hakkında azıcık örtüşme bile yok.

Sooyoon: Bize indie band(bağımsız band) demek çok doğru değil ama idol de değiliz. Bizimle aynı yolda ilerleyen başka kimse yok bu yüzden gerçek bir rakip bulmak zor. 

Moon: Biz kendimize ait bir yol çizmek istiyoruz. Sanat bir yarışma değildir. Bence birlikte eğlenebilirsek her şey harika olur. 

Müziğe aşık Royal Pirates on yıl sonra ne yapacak?

Moon: Benim hayalim uzun süre müzik yapan bir grup olmak. Havalı bir şekilde diğerlerinin örnek alacağı , iyi etkiler bırakan "çiçek orta yaşlı" ajussiler olarak büyümemizi düşlüyorum. 

James: Uluslararası bir band olarak tanıdıktan sonra Asya'nın temsilcisi olmak istiyorum. Benim hayalim tün dünyaya yayılan bir band olmak. 

Sooyoon: Ben performans sergileyen bir band olmak istiyorum. Müzik programları iyi hoş ama ben bunların başka bir performansa pratik olduğunu düşünüyorum. İnsanların yüksek beklentileri olan, insanların 'Royal Pirates' denildiğinde hemen görmek için yanıp tutuşacakları bir band olmayı arzuluyorum. 

Basitçe söylemek gerekirse onları sadece yakışıklı görünüşlerine bakarak yargılamayın. Bu birbirlerine sıkı sıkıya bağlı üç genç, güçlü müzikleri ve neşeli çekicilikleriyle Kuzeydoğu Asya'ya barış getirme arzusu ile dolup taşan sabırla hazırlanan bir toksin olmaya çalışıyorlar. 

*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak: FYRP
Çeviri: unDineee

② 'Moon Çapkın Biri Mi?' Yüzde 30 Doğru'


Pek çok sanatçı, diğer sanatçıların endüstride parlamaları yüzünden gizlenen cazibelerini göstermeden önce tarih oldu.

Bu şekilde Royal Pirates çıkışlarından sonra 6 ay içinde TV'de programların ana ekiplerine girecek kadar şanslıydı. 

Moon, SBS'in 'Laws of the City in New York' programında yer aldı ve ekibin şehirdeki yerel halkla iletişim kurup onların iş sahibi olmasına yardımcı olarak çok önemli bir rol oynadı. Ayrıca Baek Jin Hee ve Ailee ile romantik bir enerji oluşturup 6 yıl önce trajik bir kazada kaybettiği abisinin kederli hikayesini açıkladı.

James benzersizliğini 'Laws of the Jungle in the Indian Ocean' programında gösterdi. O bir heykeltraşın elinden çıkmış görünüme, sıkı bir vücuda ve 190 cm uzunluğa sahip. Sahip olduğu pozitif enerji ile ilgiyi kendinde topladı. Fakat masum davranışları ve zayıf Korece yetenekleri ile beklenmeyen bir cazibe sundu. Kim Byung Man, Yui ve Park Hui Soon'u da içeren diğer ekip üyeleri James'i ve onun kameranın varlığını umursamadan diğer insanları içten bir şekilde dikkate almasını bir hayli övdüler.

2. Bölüm  Altın fırsat, TV programları

S: Moon ve James TV'de benzer programların ekibindeydi. Çıkışınızdan sonra 6 ay içinde bu nasıl mümkün oldu?

Sooyoon: Ajansımızın kurduğu bağlantılar aracılığıyla programın içine girmemizi insanlar yanlış anladılar. Aslında biz o kadar güce sahip değiliz.

Moon: Laws of the City'nin senaristi James'in büyük bir hayranıydı. Ekiple ve benim karakterimi beğenen yönetmen Lee Ji Won ile tanışma şansım oldu. Ardından benim 'Laws of the City' ekibinde olduğum kesinleşti. Senaristler James'i 'Laws of the Jungle' ekibinde olması için desteklediler.

S: Yani Moon ve James programları değiştiler. İlk buluşmanızda etkileyici an ne oldu?

Moon: Ben kişisel yeteneklerimi sergiledim ve kendim hakkında rahatça konuştum. Diğer insanlarla kolayca ilişki kurabilirim. Sahte davranmadım. Ama eğer ormana ben gitseydim orayı da iyi idare ederdim.

S: Hala Moon'un ilk karşılaşmalarında kıdemlisi Ailee ile rahatça konuştuğu sahneyi hatırlıyorum.

Moon: Amerika'da olduğum için kıdemli/çaylak ilişkisini anlayamamıştım. Ailee ve ben o zamandan beri abi kız kardeş ilişkisini koruduk. O benden kıdemli ama benden yaş olarak küçük. Bana, ona sunbae(kıdemli) diye hitap etmemden rahatsız olduğunu söyledi. Sonra çekim ekibi bana, insanların benim hakkımda ne kadar da düşüncesiz biri diye düşünebileceklerini açıkladı. Yeni bir sanatçı kıdemlisi ile karşılaştığında gergin/endişeli olmalı ama ben bölümde onların ellerini sıktım. Başta şaşırdılar ama sonra daha iyi hissettiler. Bana, doğal bir şekilde tanıştığım insanlara davranır gibi davranmamı söylediler.

S: Moon, 'Moon-sanova (Moon + Casanova) olarak anıldı. Gerçek hayatta da Casanova vari eğilimlerin var mı?

Sooyoon: O bazen kurnaz bir çocuk olabilir.
James: O düzenleyerek vurguladığı özgür ruha sahip.
Sooyoon: Moon onların yaşına ve cinsiyetine bakmaksızın insanlardan hoşlanır. İnsanlar da onu kolayca kabul eder. Onun sorun çıkarmama nişanı var ve öfkelenmez.
James: Moon hayatta görebileceğiniz en sabırlı insandır.
Sooyoon: Ateş olmayan yerden duman çıkmaz! Haahha
Moon: Sanırım o nickname'in %30'u doğru.


S: Dış alanda çekim yapılan programlarda yer aldığınız için hiç pişmanlık duymadınız mı?

Moon: Asla.. Ben gerçekten bu programın bir parçası olmak istemiştim. Bu, benim gibi yeni bir sanatçı için hayatta bir kere gelebilecek bir şans. Dahası New York'u da ziyaret etmeyi gerçekten istemiştim. İki yıldır tekrarlayan tarzda müzik yapıyordum ve yeni insanlarla bir yolculuğa çıkmak heyecan vericiydi. Bir sonraki sefer yine beni davet ederlerse, bir kez daha onlara katılırım.

James: Açıkçası ben de 'Laws of the City' programına katılmak istemiştim. Sonra ise neden Moon'un bu program için doğru seçim olduğunu anladım. 'Laws of the Jungle'da en zor şey ayı avıydı. Ormandan geldikten sonra 6 kilo kaybettim. Ekibin hiçbir üyesi İngilizce konuşamıyordu, bu yüzden 3 hafta boyunca Korece konuşmak zorundaydım. Bu benim Korece'mi geliştirdi. Tabii ki çok yetersizdi. Örneğin takım arkadaşlarıma yardım edemedim. Eğer bir şansım daha olursa, tekrar giderim ve bu kez doğru anı beklerim. Albümümüz 2 ay ertelendi. 

S: Diyelim ki programınız çakıştı. Solo konseriniz ve TV programınız arasında seçim yapmak zorundasınız. Hangisini seçerdiniz?

Moon: Tabii ki solo konseri seçerdim. Bizim kariyerimiz müzisyenlik. Önemli olan bunları uygun bir şekilde bir arada tutmak.
James: Ben önce duruma bir göz atmalıyım. Çünkü programlarda insanlara kendimi daha geniş bir yelpazede tanıtabilirim. Konser tarihini veya başka bir şeyi değiştirebilirim. İkisini de yapmayı isterim.

S: Programların yayınlanmasından sonra insanlardan farklı tepkiler aldınız mı?

Moon: Pek çok insan beni tanıdı. Program aracılığıyla bazıları hayranlarımız oldu. Sanırım, benim Moon-sanova karakterime sevgili tarzında baktılar.

S: Sooyoon henüz bir programda yer almadığın için üzgün olmalısın.

Sooyoon: Eğer şansım olsaydı güzel olurdu. Biraz boş vaktim oldu ve şarkılar yazdım, bu zamanı kendim için kullandım ve biraz dinlendim. Onlarla iyi uyuşan programlara denk geldikleri için bu harika oldu. Eğer ben bir programın ekibinde yer alsaydım bu.. 'Gourmet Road' olabilirdi? Hahhaha! Ben hayvanları çok seviyorum. Bu yüzden Laws of the Jungle da keyifli olabilirdi.
Moon: Ben bir talkshow'da yer alabilirdim. Gevezelik yapmakta iyiyim.

3. Bölüm : Konuşmalar
Devam edecek..


*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak:wikikpop
Çeviri: mcnbl

10 Eylül 2014 Çarşamba

[Video Çevirisi] Y Star News Röportajı (05.09.2014)



00:09: J: Lütfen 'Love Toxic'e aşık olun.

00:19: Sokak konserlerinizle popülariteniz daha da arttı mı?

M: Biz daha küçük bir çerçevede 30 kişi gelir diye düşünürken 100'den fazla insan geldi. Güvenlik hakkında endişelerimiz oldu hatta gürültü yüzünden bölge ofislerine şikayetler gitti. Bu yüzden biraz üzüldük performanslarımızı kısalttık.

00:47: 'Love Toxic' ile ilgili ne söylemek istersiniz?

S: İnsanların sadece dinlemekten ziyade kolayca melodiye kapılmalarını sağlayacak bir şarkı. Karşılıklı anlayış olduğu için bizimle uyum kurabildiler. Bu tarz bir şarkı olması niyetiyle yazıldı.

1:03: Çekimler esnasında yaşananlar:
S: Çok eğleniyormuşuz ve yaygara koparıyormuşuz gibi görünüyoruz ama aslında sadece ileri geri gidiyoruz.

M: "Selam, tanıştığımıza mutlu oldum."

S: Çok fazla gereksiz kelime kullandık ve eğleniyormuş gibi davranmalarını söyledik.

1:21: Tarzınız nedir?

M: Ben kartal gibi (ortama) girerim eğer gerçekten hoşlandığım biri varsa onların arasından onu kaparım.

J: Ben daha çok aşık olan tarzda biriyim. Kızlar benim için işten daha önemli hale gelebilen şeyler, bu yüzden dikkatlice randevuya çıkmalıyım.

1:46: Yayınlamak istediğiniz çok şarkınız olduğunu duyduk?

M: Bir şarkı depomuz var... Orada henüz açıkça sound'u ortaya çıkmamış şarkılar var ve bu şarkılar toz gibiler (çok fazlalar). Biz her zaman şarkı yazmaktan hoşlanan kişiler olduk. Sürekli yazdığımız için pek çok şarkımız var.

2:03: Tanıtımlarınızın hedefi nedir?

S: En başta ve her şeyden önce daha fazla insanın müziğimizden haberdar olmasını sağlamak ve amacımız band'imizi tanımalarını sağlamak. Çok fazla performans sergilemek istiyoruz, rock sahnelerinde yer almak istiyoruz.. Ayrıca televizyonda da aktif olma planlarımız var.


*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Trans: FYRP
Çeviri: mcnbl




[Video Çevirisi] Mwave ~ Royal Pirates Favori Chuseok Yemekleri (08.09.2014)


Videoyu izlemek için; tıklayınız.
-Merhaba biz Royal Pirates.
-Ben vokal Moon.
-Ben bateriden sorumlu Sooyoon.
-Ben bas gitardan sorumlu James.
-Biz üç üyeli bir rock bandiz. Çok kısa bir süre önce ikinci albümümüz Love Toxic'i yayınladık ve çıkış şarkımız olan Love Toxic'in tanıtımlarını yapıyoruz.
-Yakında Kore'nin bayramı Chuseok geliyor. James Chuseok'da ne yapacaksın?
-Moon'ların evine gideceğim.
-Bizim eve mi geleceksin?
-Moon'un ailesi ile yemek yiyeyeceğim.
-Sana gelebileceğini kim söyledi?
-Gelemez miyim?
-Yönetmenim sizin eve gelebilir miyim?
-Babam bir restoran işletiyor, hepiniz gelebilirsiniz.
-Sooyoon, sen ne yapacaksın?
-Muhtemelen ailemle biraraya gelirim ve güzel yemekler yerim.
-En sevdiğin Chuseok yemeği ne?
-Ben jeon (Kore pancake'i) ve pirinç keki seviyorum.
-Evet, sen jeon ve pirinç kekini es geçemezsin. Benim büyük annem her Chuseok'da galbi-jjim yapar.
-James senin yemek istediğin bir şey var mı?
-Ben biftek ve pirinç çorbası yemek istiyorum.
-Bunlar bizim restorantta satılan şeyler. Büyük ihtimalle bir araya gelip yemek yiyeceğiz. Bu ara programımız çok yoğun olduğu için belki biraz evde dinleniriz.
-Her şeyden çok kalbiniz ve sağlığınız önemli. Onları dinlendirmeniz gerekli. Umarız sağlığınızı ve kalbinizi dinlendirebildiğiniz bir Chuseok geçirirsiniz.
-James bir şeyler söylemek ister misin?
-Umarım hepiniz bu özel günün keyfini çıkarırsınız, güzel zaman geçirirsiniz. 
-Millet, teşekkür ederiz ve sizi seviyoruz, hoşçakalın.
-Sonsuza kadar mutlu Chuseoklar!


*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak:mwave
Çeviri: mcnbl

Royal Pirates Kore'nin Rock Band Temsilcisi Olmayı Düşlüyor



Onların muhteşem görünüşleri ve uzun boyları göz kamaştırıyor. Güldükleri zaman yaramaz birer çocuk gibi görünüyorlar ama konu albümlerine geldiğinde hepsi oldukça ciddileşiyor. Birlikte çok zaman geçirdikten sonra arkadaşlıkları ışıldıyor. Onlar üç üyeli rock band (James-Moon-Sooyoon) Royal Pirates.

Royal Pirates yakın zamanda mini albümleri Love Toxic ile geri döndü ve Seoul'deki Jonggu, Samil-daero yerleşkesinde Sports Hankook yakınlarında buluştuk. Yakışıklı gençler ve yetenekler bu ikisinin aynı anda olduğu genellikle görülmez ama bu grupta ikisi de var. Ayrıca onların idol görünümleri ilk bakışta göze çarpıyor. Görünüşleri hakkında övgüleri dinledikten sonra parlak bir gülüşle şunları söylüyorlar. "Hala böyle şeyleri duyduğumuzda utanıyoruz."

Royal Pirates için ikinci mini albümleri çok fazla anlam taşıyor çünkü bu albüm 26 Ağustos 2013'de yayınlanan çıkış albümleri Shout Out'tan tam bir yıl sonra yayınlandı. 

Moon: Çoktan bir yıl geçti. İlki ile bunu karşılaştırırsam çok fazla şey değiştiğini söyleyebilirim. Başlangıçta kalbimde büyük bir yükle başlamıştım ama şimdi eğlenceli bir hal aldı. Özgür hissediyorum. Müzik ve promosyonları göz önüne aldığımda iyiye giden çok şey var. Bu benim gelecek için heyecanlanmama sebebim. 

James: Zaman su gibi akıp geçiyor. Çok çalıştım ve çok fazla şey oldu. Çok mutluyum ve bu zaman zarfında çok şey öğrendim. Geçmişle karşılaştırdığımda bir şeylerin şimdi başladığını görebiliyorum. Şimdi çıkış yaptığımız zamanlardan çok daha fazla tutkuluyum. 

Çocukluklarında Amerika'ya yerleşen Moon (Kim Moonchul -Vokal, gitarist) ve Sooyoon'a (Kim Sooyoon -Baterist) kıyasla Amerika'da doğup büyümüş olan James (Lee Joohyun James -Bas gitarist) için çıkışlarının ilk yarısı çok zorlu geçti. Bundan yedi ay önce tek başına bir röportaj yapamayacağını itiraf etmişti. Muhabirler, yayın ekibi ve grup arkadaşları Korece'sinin daha iyi olması için ona sık sık yardım ediyordu. Şimdi kendisini özgüvenle ifade ediyor ve bu konu hakkında konuşuyor. 

James: Bilmediğim şeyleri sürekli üyelere soruyorum. Onlar bana sürekli yardım ettiği için ve benim bilmediğim şeyler giderek azaldığında Korecem daha iyiye gidiyor. Sürekli bir şeyler sormak rahatsız edici oluyor değil mi? Ama onlar bana bunu hiç hissettirmiyor ve her zaman rahatça bana açıklama yapıyor. Bu yüzden onlara minnettarım. (Gülüyor)

Tüm üyeler besteci, söz yazarı ayrıca yapımcılık becerilerine sahip. Albümdeki çoğu şarkı onların renklerini yansıtıyor.  Sooyoon'un bestelediği albüm çıkış parçası Love Toxic'in, lider vokalin Moon'un yazıp bestelediği Haru ve SBS'in Law of the City New York'da programında söylenen Seoul Hillybilly, bas gitarist James'in bestelediği ve Law of the Jungle Indiana Ocean'da söylenen Betting Everything son olarak da eski albümlerindeki You'nun İngilizce versiyonunu içeren albüm toplamda 5 şarkıdan oluşuyor. 

Sooyoon: Love Toxic uzun düşüneler sonunda yazılmış bir şarkı. Müziği sevdiğimiz için yapıyoruz bu yüzden halkın bize biraz daha ilgi göstermesini istiyoruz ama hayran kulübümüz hala küçük. İnsanların kendileriyle bağdaştıracakları bir şeyler yapmak istedim bu yüzden zorlanmadım. Bu şarkı size aşkı tattıracak. Performansta neşeli, basit ve heyecanlı soundları hissedebilirsiniz. Açıkçası şu an ki hayranlarımız bu şarkıyı duyduktan sonra tarzımızın değiştiğini düşünebilir. Herkesin dinleyebileceği şarkılarla bir albüm yapabilmek için çok çalıştık. Bunun yanında performanslarda daha çok band ögeleri eklemeyi planlıyoruz. 

Moon, Law of the City New York'da ve James Law of the Jungle Indiana Ocean'da eğlence programı deneyimleri yaşadılar. Varlıkları beklenenden daha muhteşem bir etki yarattı. Moon sahip olduğu kazanova aurası ile şehirdeki kızların kalplerini hoplatırken James, ormanda sıkı kaslarıyla göz kamaştırdı. 

Moon: Kişisel olarak asla unutamayacağım anılar kazandım. Böyle iyi insanlarla tanıştığım için çok mutluyum. New York'a gittikten sonra şarkı söylemeyi daha çok sevmeye başladım. Daha eğlenceli olmaya başladı. Çekimleri bitirip Kore'ye döndükten sonra yapmak istediğim ve pişman olduğum çok şey vardı ama düşündükçe bunların yanında çok mutlu anılar kazandım. Daha çıkış yapalı bir yıl bile olmamış birinin böyle bir şans elde etmesi kolay değildir bu yüzden bana bu imkanı verdikleri için minnettarım. 

James: Law of the Jungle ekibindeki herkes ölene kadar bir arada olacağımıza dair söz verdi. Orman gerçekten çok ıssız bir yer. Kendi yaşam mücadelemi verdiğim zamanlar oldu ve Korecem çok iyi olmadığı için ne olduğunu anlamadığım anlar yaşadım. İnternet ve telefon olmamasına rağmen özgüven kazandım. Açıkçası bu benim ilk eğlence programım olduğu için çok fazla endişem vardı ama Kim Byungman hyung bana çok yardım etti. Hala bana verdiği 'Kendin için kendi karakterini oluşturmalısın' öğüdünü aklımda tutuyorum. 

Moon Law of the City çekimlerinden döndüğünde Seoul Hillybilly şarkısını herkes duymuştu. Bir ay önce yayınlanan Seoul Hillybilly ile üyeler, Benpo köprüsünde başlayıp, Shinsadong Garosu-gil, Daehak-ro, Shincon ve Hongdae meydanında devam eden Seoul Busking konserlerini düzenledi. 

Sooyoon: Bu hayranlarla bire bir görüşüp daha yakın olmak için bir şanstı. Bir bandin çıkabileceği çok fazla sahne yok. Biz, eğer sahne yoksa kendi sahnemizi kendimiz yapmalıyız düşüncesiyle buna başladık. Özellikle Hongdae ve Daehak-ro'da çok fazla insan bizi izlemeye geldi. Çok eğlenceliydi gurur duydum.

Ama her şey onları tatmin etmiyordu. Sound sabit olmadığı için, sesleri ve enstrümanları net bir şekilde duyulamadı. Moon "Sokak konserlerinin en iyi tarafı bu bence" diyor ve gülerek ekliyordu. "Ayrıca en çekici yanı da bu"

Bir K-Rock band olan Royal Pirates, daha önce kimsenin yürümediği bir yolda ilerliyor. Ocak ayında yayınladıkları ilk mini albümleri Drawing the Line Şubat ayında Amerika'nın Dünya Billboard Listesine 8. sıradan girdi. Mart ayında yayınladıkları ilk Japonca albümleri Shout Out'da yayınlandığı günün ertesinde Tower Records Shibuya mağazalarında günlük listede 2. sıradan girerek uluslararası gücünü gösterdi. Ama onları suskunlaştıran tek şey Koreli hayranlar. Bu albümü özel yapan şey sıkı bir çalışmanın ürünü olması ayrıca Royal Pirates'ın kendi rengini ve popülerlik kazanma umutlarını taşıması.

Sooyoon: Bence bandler daha akıllı olmalı. Kendi müziklerinin en iyisi olmasını arzulayan birçok band var ama tanınmıyorlar. Ama dinleyicileri görmezden gelemezsiniz. Onlarla bir araya gelmek önemlidir. Bizim grubumuzun amacı hem ün kazanmak hem de müzikal yeteneklerimizi geliştirmek.

Moon: Siz müziğinizle gurur duyabilirsiniz ama insanların seveceği türde müzik yapmak da önemlidir. Asıl önemli olan insanların sevdiği şeyler benim de eğlenmemi sağlar. Dünya çapındaki Beatles dağılmalarına rağmen hala popülerliklerini sürdürüyor. Ben, bizim hem ünlü hem de kendi rengini yansıtan bir grup olacağımıza inanıyorum.

Sooyoon: Çok yakınlarda bir müzik yayını çekimine katıldık. Öncelerde 'çok fazla kişi' tamımımız 10 kişi civarlarıyken bu sefer gerçekten ÇOK fazla kişi gelmişti. Bizim için pankartlar hazılamışlardı. Çok fazla idol ve sanatçı vardı ve gerçekten gergindik ama hayranlarımızın bize tezahürat ettiğini gördüğümüzde tüm gerginliklerimizden, endişelerimizden kurtulduk.Gerçekten minnettarım. İnsanların bizi sadece dinledikleri zamandansa tanıyıp bize eşlik ettikleri zaman gerçekten büyük bir farkılık yaratıyor. 

Çıkışlarından bir yıl sonra Royal Pirates ikinci yıllarına girdi. Grubun amaçlarını sorduğumuzda James "Biz Kore'nin Rock Band temsilcileri olmayı istiyoruz" diye cevap verdi. 

Moon: Derler ki çok dahiler çok çalışan insanları yenemezler ve çok çalışan insanlar da kendilerini eğlendirebilen insanları geçemez. Açıkçası şimdiye kadar kendimi eğlendirdiğimi düşünmüyorum ama ileride daha çok eğlenip gerçek Royal Pirates'ı herkese göstermek istiyorum.

*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak: FYRP
Çeviri: unDineee

① LA'in Serseri Çocuklarından Kore'nin Yakışıklı Erkek Bandine ~ Royal Pirates


Yeni band Royal Pirates (Moon, James ve Sooyoon)'ın konuşulmaya değer özel yetenekleri yok. 1 sene önce çıkış yaptılar, beş single albüm yayınladılar ve televizyonda 2 programda yer aldılar, hepsi bu kadar. 

Fakat, eğer onlara biraz ilgi gösterirseniz bu üç sanatçının nasıl da 'yetenekli' olduğunu anlayacaksınız. 5 yaşında bir çocuk gibi zayıf Korece'siyle James, SBS kanalında yayınlanan <Laws of the Jungle - The Indian Ocean> (11 Haziran ~ 5 Eylül)  programında ekranlara geldi ve Byungman üçlüsünün bir parçası oldu. Aynı dönemde Moon <Laws of the City in New York> (11 Temmuz~ 20 Ağustos)  ekibindeydi ve burada yeni nickname'i 'Moon-sanova'yı kazandı.

Onlar müzikteki harika yeteneklerini de gösterdiler. Her şarkı üyelerin aracılığı ile tamamlanıyor. Kendi deneyimlerine dayanarak sözleri yazıyorlar ve dikkatli seçimlerle melodiyi ekliyorlar. Şarkılarını tamamladıklarında çıkış şarkısını seçmek için rekabete giriyorlar. Yeni albümleri <Love Toxic> için kazanan, şarkının yazarı baterist Sooyoon.

4 Eylül'de Royal Pirates ile Samchungdond'daki Wiki Cafe'de buluştum. Son zamanlarda nerelerde olduklarını sorduğumda parlak bir şekilde gülümsediler ve ilk çıkış yaptıkları andaki gibi heyecanla dolu olduklarını söyleyerek cevap verdiler.

1. Bölüm: Müzik ve Royal Pirates 

S: Birkaç gün önce Moon'un doğumgünüydü. Doğumgünü partinde eğlendin mi?

Moon: Özel bir şey yapmadım çünkü günüm tamamen yapılacak işlerle dolu durumdaydı. Hayranlarımla doğumgünü mumlarını yaktım. 12 yıldır benimle yaşayan üyelerim bana bir doğumgünü hediyesi bile almadılar.

James: Demek yüzündeki üzgün ifade bu yüzdendi. Dürüst olmak gerekirse ona bir hediye alacak zaman bile bulamadım. Arkadaş olarak gerçekten böyle şeylere takılmayız.

S: CNBLUE ve FTISLAND gibi pek çok idol erkek band var fakat Royal Pirates kesinlikle bu kıdemli bandler arasında dikkat çekti.

Moon: Biz indie band veya idol band değiliz. Biz kendimize özgüyüz. CNBLUE gibi kıdemlilerimize toplumun kalbini açtıkları için teşekkürler.

Sooyoon: Çıkış yaptığımızda müzikal kimliğimizin ne olacağı üzerinde kararsızlığımız vardı. Ben kimsem, onu yansıtmayı sürdürdüm ama hala bir yanıt bulabilmiş değilim. Ama biraz daha oturmuş durumda. Diğerleri benim hakkımda ne düşünürlerse düşünsünler keyif aldığım şeyi yapmak isterim.

S: Çıkışınızda beri bir yıl geçti ve piyasaya çeşitli müzikler sundunuz. Müziğinizle bağdaştırdığınız bir konu var mı?

Moon: Biz çoğunlukla aşk hakkında konuşuyoruz. Birisini severken bir yaşam sürüyoruz. Karşı cinsi, aileyi veya kendimizi. Bu yüzden aşk hakkında konuşmak bir sempati oluşturuyor.

S: Çıkış şarkılarınızın birçoğu hayat dolu müzikler ama ben sizlerin heavy ve dark rock ballad şarkılarla da iyi işler çıkaracağınızı düşünüyorum.

Moon: Üçümüz duygulu insanlarız, bir insanın duygularını harekete geçiren müziği seviyoruz. İnsanlar bu tarz şarkılarla daha fazla yakınlık kuruyorlar. Rock tabanlı jazz, R&B, dans ve benzersiz renkleri bir araya getirmek isterim ama henüz kendimizi çok zorlamıyoruz.

Sooyoon: Sahne aldığımızda hard ve karizmatik bir müzik sergiliyoruz. Fakat müziği halkın keyif alabileceği şekilde yapmalıyız bu yüzden dinlenmesi daha kolay olanları seçmeye çalışıyoruz. LA'de çaldığımız zamanlardan beri duygu dolu bir müzik yapıyoruz; bu yüzden, bu tarz müzik bizim ana birleşim noktamız.

S: Hard rock bir konserde performans sergilerken? Moon gerçekten bu masum yüzüyle 'Çığlık atın!' diye bağırabilir misin?

Moon: İnsanların benden aldıkları ilk izlenim bu. Ama diyorlar ki beni daha çok tanıdıklarında göründüğümden daha erkeksiyim. 

Sooyoon: LA'deyken hepimiz serseri gibi görünüyorduk. LA'de güneş ışınları çok kuvvetliydi ve James'in bıyığı bile vardı. Uyumsuzluktan kurtulmak için Kore'ye gelir gelmez görünümümüzü değiştirdik. Ajansımız temiz görünümden hoşlanıyor. Hahah!

James: Moon farklı performanslar aracılığıyla izleyenlerle iletişim kurmanın bir yolunu öğrendi. Doğal bir şekilde davranmaya özen gösterirken karizmatik özellikleri ortaya çıktı.

S: Henüz bir konser vermek için bir planınız yok mu?

Moon: Bu yılın sonunda küçük çaplı bir solo konser düzenlemek istiyoruz ama şu an henüz kesinleşen bir şey yok. Konser vermeden önce daha bir çok şarkı yayınlamamız gerekiyor.

S: Sooyoon'un bestelediği 'Love Toxic' bazı cüretkar sözler içeriyor. Kendi deneyimlerine dayanarak mı bu sözleri yazdın?

Sooyoon: Kendi deneyimlerimden olmuş olabilir. 20'li yaşlarımın başında tutkulu, düşüncesiz ve aceleciydim. Aşkı kazandığımdan kendime güvenim geldi. Şarkı için sözleri yazarken bu duyguları hatırlamaya çalıştım. Moon nickname olarak 'Moon-sanova'yı kazanmıştı, ben de şarkıya bu tarz duyguları eklemeye çalıştım. Ayrıca insanların şarkıyı sadece dinlemeleri için değil şarkıya eşlik etmeleri için de melodiye uğraş verdim.

James: Çıkış şarkısı için 3 şarkıyı oylamaya sunduk ve ben en çok Sooyoon'un şarkısnı sevdim. Şu ara yaptığımız en iyi şarkı.

S: Şarkı yazarken genellikle neye dikkat edersiniz?

James: Bence sözler en önemli etken. İzleyenlerle iletişim kurmalı ve dürüst mesajlar içermeli.

Sooyoon: Şarkı sözleri onu duyduğum zaman hoşuma gidip gitmemesi için gerekli. Diğerleri müzikten hoşlansa da eğer benim hoşuma gitmezse sahnede eğlenemem.

Moon: Zorla yazılmış olmamalı. Çünkü o zaman garip bir şeye dönüşüyor. Şarkı yazmayı sürekli kendime hatırlatıyorum ama iyi bir enerji aldığım zaman onu kaydetmeliyim.

S: Ani bir şarkı ilhamına bağlı olarak 'Love Toxic'i beş dakikada mı yazdınız?

Sooyoon: Hayır, birkaç ay önce, birkaç içkiden sonra yatağıma uzanmıştım ve gelişigüzel bir şekilde gitar çalışıyordum ve bunu kaydettim. Son zamanlarda ise bir stüdyoda şarkıyı düzenledim.



2. Bölüm : TV Programları
Devam edecek..


*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak:wikikpop
Çeviri: mcnbl



 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Blogger Templates