Basit Bir Flower Band Değil Yetenekli Bir Band Olmak İstiyoruz

İtiraf etmeliyim ki bu üç üye ile tanışmadan önce endişelerim vardı ama ilk düşüncelerimden tamamen farklılardı. Gerçekte görünüşleriyle resimlerdeki görünüşlerini kıyaslamam gerekirse gerçekte çok daha iyi göründükleri söyleyebilirim. 

"Restoranlara gittiğimizde numaramızı isteyen insanlar oluyor." Elbette. Sizi titreten bakışları, karizmatik yumuşak kahkahaları ile kadınları kendinden geçirecek tüm özellikleri taşıyorlar. Bu çocuklar görünüşleriyle bir idol grup olabilecek yetenekteki 3 üyeli rock band Royal Pirates'ın üyeleri. Amerika'nın tozlu yollarından geçmiş dünya çapından bir band'in üyeleri!

Her şeyden önce birbirlerine benziyorlar. Royal Pirates'ın ilk tanışması nasıl oldu ve buraya kadar nasıl geldi? 
Sooyoon: "Moon ve ben ortaokuldayken aynı okula ve aynı kiliseye gidiyorduk. Başlarda karakterlerimiz çok farklı olduğu için anlaşamıyorduk. Ama tesadüfen oynamak için onun evine gitmiştim ve geleceğimiz Moon'un 'Müzik yapmak istiyorum' sözleri ile şekillendi, bundan sonra bir araya geldik. Üniversite yıllarında iki kişi youtube videoları yapmakta yetersiz kaldığımız bir dönemde James ile ortak arkadaşlarımız sayesinde tanıştık. Yakışıklı birini istiyorduk ve bir tane bulduk." (Gülüyor)

Eminim müziğin çekiciliği onların başlama nedeni olmuştu. Üyelerden Moon'un müzikle tanışması, bir dolandırıcılık olayından sonra kiliseden bir hyungun ona verdiği gitar ile başlıyor. 
Moon: "Çocukluğumda kilisede gitar çalan bir hyung vardı. O zamanlar bir oyun konsolum vardı ve satışıyla ilgilenmesi için ona vermiştim. O da sattı ama sattığı yerde bu hyunga sahte para vermişlerdi. Çok üzgündü bu yüzden bana kendi akustik gitarını vermişti. İlk gitarımı çalmaya başladığımda müziğe ilk adımı attım." 

Sooyoon ve James'de müzikle çocukluklarında tanıştılar. 

Sooyoon: "Kiliseye gittiğimde ilk gördüğüm bateriydi. 6. sınıftaydım ve görür görmez (bateriyi) çalmak istedim. Sadece bir çocuk olduğum için öğrenemedim ama ortaokula başladığımda ciddiyetle öğrenmeye başladım." 
James: "5. sınıfta trampet çalmaya başladım. Müziğe başlamam mutlaka ailem için maddi bir yük halini alacaktı. Tesadüfen o zamanlarda öğretmenim bana hediye olarak bir trampet verdi. Bu müziğe başladığım andı. Ortaokuldayken bir bande katıldım. Heavy metal bir bandde çalmaya başladım." (Gülüyor)

Hayatlarının büyük bir bölümünü geçirdikleri Amerika'dan ayrılıp üç yıl önce Kore'ye geldiler. Kore'de hayatınız nasıl gidiyor?
Sooyoon: "Kore'ye geleli iki buçuk sene kadar oluyor. Arkadaşımız olmadığı için yalnız olduğumuz zamanlardı. Grup üyelerinin gelişimlerinin sonucunda kutlama yapmak en zor olanıydı."
Moon: "Bu huzursuz ediciydi. Yirmili yaşlarınızdasınız ve geleceğiniz belirsiz, bu huzursuz hissettiriyordu. Böyle düşüncelerimiz vardı."

Genç yaşta Amerika'ya taşınan Moon ve Sooyoon için Kore'ye alışmak zordu ve birçok zorluklarla karşılaştılar ama hala Kore ile bir düzen kuramayan James için bu uyum sorunu çok daha büyük. 
James: "Bir buçuk yıl çok yoğunduk bu yüzden eve gidemiyorum... Elbette ailemi özledim, gitmeyi sevdiğim restoranları özledim...Her şeyi özledim."

Moon ve Sooyoon'un aileleri hemen Kore'ye geldiler ama James yalnız yaşıyor. Üçlü şirketin yurtlarından birinde kalıyor ve günde beş altı saatlerini prova yaparak geçiriyorlar. Yavaş yavaş Kore'deki yaşama ayak uyduruyorlar. 

Onlar Dynamic Duo'nun hip hop'unu seviyor, Amerika'nın Paul McCartney'sine saygı duyuyor, Yoon Jongshin gibi olmak istiyor ve G-Dragon'ı kıskanıyorlar. Hala halk tarafından yeterince tanınmıyor olsalar bile Koreli müzisyenler ve ünlüler olabilmek için kesinlikle çok çalışıyorlar.
Moon: "Müzikal deneyimler kazanmak, değişik alanlarda çalışmak, yaratıcılığı gelişmiş karizmatik ve kendine güvenen müzisyenler olmak istiyoruz." 
Sooyoon: "Ayrıca kendi şarkılarımızı yazmak için çok çaba gösteriyoruz. Bu yüzden 'Royal Pirates' bir gün bir numara olacak."
James: "Şimdilerde Korece çalışıyorum ve bunda mükemmelleşmek istiyorum. Çok fazla canlı performans yapmak istiyorum. Tek düşüncem bir an önce sahneye çıkmak." 

Youtube yıldızlığından Cho Yong Pil'in seçtiği 'Super Rookie'liğe...Kendi müzikleriyle yüzleşen Royal Pirates. "Basit bir flower band olmaktansa yetenekli bir band olarak uzun zamanlar sahnede kalmak istiyoruz." Bu hayallerinin gerçekleşmesi dileği ile onları destekliyorum.

*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasure.blogspot.com'a aittir. Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak: FYRP
Çeviri: unDineee

Posted in: Royal Pirates,Röportaj