Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

16 Ocak 2014 Perşembe

Royal Pirates Daum Bar Röportajı



-Merhaba, Daum Music Small Live’ın bir parçası olarak seçilmenizi kutlarım. Lütfen okuyucularımızı selamlayın
Hepinizle tanıştığıma çok memnun olduk Daum Music ailesi. Daum Music Small Live sayesinde sizlere merhaba diyebiliyoruz. Bu bizim için hem bir onur hem de büyük bir sevinç kaynağı…

-“Royal Pirates” benzersiz bir band ismi, bunu ismi koymak nasıl aklınıza geldi? Özel bir anlamı var mı?
“Royal” ve “Pirates” kelimeleri görünüş itibariyle kendi anlamlarını taşıyor ve birbirlerine tamamen zıt bir görüntü oluşturuyorlar. Bu birbirinden farklı iki kelimenin taşıdığı zıtlık bandimizin özelliğini yansıtıyor. “Asil”(Royal) ile rock bandlerin neslinin/soyunun bir parçası olacağız. Biz bu yüzyılın nesli olarak tanınmak istiyoruz. Bizim yolculuğa olan tutkumuzda “Korsanların”(Pirates) doğasında olduğu gibi, zaman ve mekanı(yaş ve yer olarak) aşacak kadar özgür olmak istiyoruz. Böylece özgürce kendi müziğimizi yaratabilecek bir band olabiliriz. İsmimizi bu düşüncelerle oluşturdu. İşe yarıyor değil mi? Haha

-2013’deki digital single’ınız Shout Out’dan sonra şimdi de mini albümünüz ‘Drawing the Line’ ile dönüş yapıyorsunuz. Lütfen albümünüzü tanıtır mısınız?
Bu mini albüm için, tüm üyeler hem sözlere hem de bestelere katkıda bulundular. Bu bizim duygularımızı/bağlılığımızı uzun yıllarca taşıyacak bir proje. Çıkış parçası ‘Drawing the Line, R&B rock tarzında ve neşeli ve heyecanlı hisleri uyarıyor. Ayrıca diğer parçalarda alternatif, retro-pop ve ballad rock meleodileri kullanılarak oluşturuldu.

-Bize üyelerin nasıl tanışıp, Royal Pirates’ın nasıl oluştuğundan bahseder misiniz?
Şükürler olsun ki gençken hepimiz müzikten hoşlanıyorduk ve başlangıçtan bugüne kadar doğal olarak bir band olmuştuk. Daha sonra profesyonel olarak bir araya geldik. Amerika’ya ilk taşındığımızda Moon ve Sooyoon ortaokul öğrencileriydi ve Moon’un abisiyle birlikte kilisede bir Övülen Band ile müzik yapmaya başladılar. Bu olayın üzerinden on yıldan fazla geçti ve yakın arkadaş ve grup üyeleri oldular. Bu şekilde bir band olmak oldukça doğaldır. Ciddi bir band olmaya başladığımızda üniversiteden bir arkadaşımız bizi James ile tanıştırdı. Müzikal olarak birbirimize çok uygunduk ve hemen bu işin içine girdik.

-Çıkışınızdan önce üçünüzde yurtdışında zaman geçirdiniz. Peki size Kore’de aktivitelerde bulunma konusunda ışık tutan şey neydi?
Moon ve Sooyoon ilkokuldan beri yaklaşık 10 yıldır Amerika’da yaşıyorlar, James ise Amerika’da doğdu. Onlar yurtdışında çok fazla zaman geçirdiler ama bir Koreli olarak duygularının ve kültürlerinin farkındalığıyla istedikleri müziği yapmak için DNA’ların geldiği kökenlerine dönmeleri gerektiğini hissettiler. Özellikle melodiler gibi. Bu yüzden bu büyük hevesle Kore müziği ve kültürünü öğrendiler ve zaten var olan yabancı müzik deneyimleriyle yeni bir müzik formu üretmek için bu iki kültürü kombinlediler. Bu beklentiyle asıl aktivitelerinin Kore’de olmasına karar verdiler.

-Çıkışınızdan önce Youtube sayesinde zaten üne ulaşmıştınız.
O zamanlar popüler şarkıları kendi müziğimizle yeniden oluşturmanın eğlenceliği olduğunu düşünüyorduk. Bir tane yükledikten sonra iki tane yükledik ve aldığımız güzel tepkilere oldukça şaşırmıştık. Bunun için minnettarız. Orijinal parçaların kendi başlarına oldukça güzel olduklarını düşünüyoruz bu da büyük ölçüde yardımcı oldu.

-Şarkılar üzerinde nasıl çalışıyorsunuz? Hepinizin şarkı yapımında kendi rolleriniz var mı?
Bu albüm için tüm üyeler bir araya gelerek beste yapmak yerine birlikte çeşitli melodi ve akortlar oluşturdular. Bu günlerde tek bir kişinin bestelediği şarkılar var ve biz üçümüz birleşerek bunu aranjmanladık.

-Çıkışınızdan önce Cho Yong Pil tarafından seçilen Super Rookies olarak Super Sonic 2012’de sahne aldınız. Bu nasıl hissettirdi?
A Başlarda biraz gergindik ve böyle büyük bir sahnede durmak çok zordu ama gerçekten çok eğlenceliydi. Cho Yong Pil sunbaenim bizi Super Rookie olarak seçti ve bunun için minnettarız ve büyük onur duyuyoruz.

-Her üye için, belirli bir müzisyenden kazandığınız bir müzikal etki ya da kendinize örnek aldığınız bir var mı?
Moon: The Beatles’dan Paul McCartney
Sooyoon: Foo Fighters’dan Dave Grohl
James: Daft Punk

-Royal Pirates’ın peşinden koşmak istediği müzik türü ne ve nasıl birer müzisyen olmak istiyorsunuz?
Her şeyden çok insanların gerçekten mutlu olmasını istiyoruz. Bizim amacımız gerçekliğini hissedebileceğiniz şarkılar yapmak. Sadece Kore’de değil yurtdışında da bilinirse harika olur.

-2014’deki planlarınız nelerdir?
2014’de albümler yayınlamaya devam etmeyi planlıyoruz. İlk mini albümümüzün satışıyla müzik yayınlarındaki aktivitelerimiz ve başka performanslarımız olacak. Tüm hayranlarımızla buluşmayı umuyoruz. Tüm bunların yanında kendi şarkılarımız üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Böylece iyi bir müzikle birlikte hayranların karşısına çıkabiliriz. 2014’deki hedefimiz elimizden gelenin en iyisini yapmak!

-Son olarak lütfen Daum Music kullanıcılarına bir şeyler söyleyin.
 Royal Pirates, yayınlandığı mini albüm ile 2014 yolculuğuna başladı. Umarız Daum Music ailesi bu yıla yeni umutlarla başlar ve iyi şeylerle karşılaşır. Umarız yayınlamak için çok çalıştığımız mini albümümüzü hepiniz çok seversiniz. Lütfen bizi çok sevin. Çok çalışacağız. Teşekkürler!

Video Çevirisi:

RP: Merhaba
Moon: Daum Music ailesi biz Royal Pirates’ız. İlk mini albümümüz yayınlandı bile.
Sooyoon: Hepimiz bu albümdeki şarkıların sözlerini yapmakta ve bestelemekte katkıda bulunduk. Umarız çok seversiniz ve çok dinlersiniz.
James: Gelecekte de güzel şarkılar yapmaya devam edeceğiz.
Moon: Lütfen bizi çok sevin ve bize ilgi gösterin. Royal Pirates’ı izlediniz.

RP: Teşekkürler!

*Bu yazının tüm hakları turkishroyaltreasures.blogspot.com'a aittir! Blogdan yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak: FYRP
Orjinal metin ve videolar için tıklayın
Çeviri: unDineee

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Blogger Templates